ERHÜRMAN’IN ON ÖNERİSİNİN SEKİZİ BİRKAÇ SANİYEDE ÇÖZÜLÜR AMA İKİSİ ZOR!  

“Karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık hakkı”…
Nedir bu hak?
Nerenin vatandaşlığı ile ilgilidir?

-*-*-

Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, seçim kampanyası öncesinde ve kampanya döneminde bu konuyu sık sık dile getirdi ve seçilir seçilmez takipçisi olacağı sözünü verdi…

-*-*-

Ve Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis ile daha ilk buluşmasında, bu konuya çözüm bulunmasını talep etti…

-*-*-

Kıbrıs Cumhuriyeti; Kıbrıslı anne ve / veya babadan doğan her çocuğa elbette vatandaşlık veriyor…

-*-*-

Peki, kimlere vermiyor ya da zorluk çıkarıyor?

-*-*-

Resmi anlamda uyguladıkları usul; yani vatandaşlık vermeyi reddettikleri ya da çok zorlaştırdıkları “gerekçe”; anne veya babanın “ülkeye yasadışı yollar girmiş olması” gerekçesidir…

-*-*-

Ancak tabii ki herkes çok hem de çok iyi biliyor ki; esas sebep “ruhani” alemle alakalıdır!
“Türk” düşmanlığı ile bezenmiş “Tedavisi İmkansız Milliyetçilik Hastalığı…” asla küçümsenmemelidir!

-*-*-

Bir insan hakkı olan “vatandaşlık” meselesine; hastalıklı milliyetçilik gözlükleri ile baktığınız zaman, Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarını veya Rum zihniyeti diyebileceğimiz zihniyeti suçlamamamız lazım!

-*-*-

Örnek vereyim…
Aynı gözlükleri takarak konuya bir de “Türk milliyetçiliği” açısından bakmak lazım!
Şu anda KKTC’de yaşam süren, ırkçı Rum zihniyetine beş basacak büyüklükteki ırkçı Türk milliyetçisi, belki de binlerce anne veya babanın evlatları, torunları, hatta torun çocukları “Kıbrıs Cumhuriyeti” vatandaşı olmak istiyor!
Aynı kişiler, “iki ayrı devlet” de talep edenlerdir!

-*-*-

KKTC sokakları, “Rumlarla yaşanmaz, onlar EOKA’cıdır, Enosisçidir, bizi kestilerdi, Akritas Planı’nı yaptılardı, Rumdan dost domuzdan post olmaz” diyen ama aynı anda cebinde Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığının belgeleri – yani kimliği ve pasaportu ile dolaşan insanlarla dop doludur!

-*-*-

Kısacası, evet Rum milliyetçiliği kesinlikle insan hakları adına “ahlaksız” bir noktadadır ama Türk milliyetçilerinin tavrı, “ahlaksız” bile değildir; ötesidir!

-*-*-

Haaa haklı ile haksız, hak eden ile hak etmeyen nasıl “ayıklanmalı”?
“Milliyetçilik” gözlükleri ile tartışacaksak, Rumlar haklıdır! Milliyetçi türklerin pasaport talebi ahlaksızlık ötesidir!
Kaldı ki meseleye teknik – hukuki açılardan bakacak olursak da “yasa” ortadadır!

-*-*-

Peki çözüm?
Bu soruna çözüm bulmak için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararı beklenmemelidir…
İki lider bu işi çözebilir mi?
Evet konuşulması gereken – müzakere edilmesi şart bir konu ama iki lider bu soruna çözüm bualmaz!

-*-*-

Yasa değişikliği gereken bir durum söz konusudur ve Meclis çoğunluğu şarttır…

-*-*-

Şunu söylemek bence zor değil; sadece bu konu; belki de kapsamlı bir çözümün zorluğunun çok üzerinde bir zorluk seviyesindedir!

-*-*-

Gelelim ikinci “sıkıntılı” öneriye!
Mülkiyet ile ilgili tutuklamalar…

-*-*-

Şimon Aykut yargılanırken, bu konuyu gerek Rum meslektaşlar, gerekse en üst seviyeden siyasetçilerle konuşmuşluğum oldu…
“Etmeyin – eylemeyin, bu konu ortalığı gerer, mülkiyet sorununu kapsamlı çözümle birlikte aşacağız, şimdi mi dötünüz kalktı, bunca zamandır aklınız neredeydi?” şeklinde özetleyebileceğim görüşlerim olmuştu…

-*-*-

Bana en üst seviyeden verilen yanıt; “… Kıbrıs’ta yargı bağımsızlığı var; biz müdahale edemeyiz” şeklindeydi!
“Bunu külahıma anlatın” da demişliğim oldu ama sonuç ortada!

-*-*-

Anlayacağınız; Cumhurbaşkanımızın 10 önerisinden sekizi, sadece 10 saniyede çözülebilir önerilerdir ama yukarıda bahsettiğim iki tanesi; kapsamlı çözüm kadar – hatta inanın belki de olası bir kapsamlı çözüm sonrasına sarkacak kadar zordur, sıkıntılıdır!

-*-*-

Metehan geçiş noktasında kabin sayısının üçe çıkarılması ve her kabinde sürekli görevli bulundurulması, Bostancı ve Derinya kapılarında seyrüsefer izni verilerek geçişlerin kolaylaştırılması, 14 yaş altı çocukların dostluk maçları yapabilmesi için adım atılması, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmaları bağlamında iki liderin ortak ziyaret gerçekleştirmesi, hellim konusunda Bureau Veritas Paris’in yetkilendirilmesi ve yeni bir teknik komite kurulması, AB Uyum Komitesinin tekrar çalışmaya başlamasının önünün açılması, iki tarafın güvenlik kuvvetleri arasında iletişim kanalı kurulması ve Metehan’daki ara bölge yol genişletme çalışmalarının başlangıcına iki liderin birlikte katılması – sorun bile değildir!

-*-*-

Tekrar edeyim; “Karma evliliklerden doğan çocukların AB vatandaşlığı hakkı ve bu kişilerin Güney’e geçişlerde yaşadığı sorunlar” ile “Mülkiyetle ilgili tutuklama ve yargılamaların ortamı olumsuz etkilediği, bu konuda adım atılması” başlıkları ya da önerileri sıkıntılıdır!
Hem de çok!

-*-*-

Haa bu arada yazıyı bitirmeden Cumhurbaşkanı Erhürman’a bir de hatırlatma yapmak istiyorum; dünkü Özgür Gazete’nin manşet haberinde okudum ve gerçekten ciğerim parçalandı… 20 yaşındaki vatansız bir kardeşimizin yaşadığı dram çok üzücü… Ama bu kadınla aynı durumda çok fazla kişi vardır; bu konuya da el atmak kaçınılmazdır… Yani bir de KKTC’nin kendi içinde ciddi vatandaşlık krizleri söz konusudur…

-*-*-

Ayrıca, sevgili avukatımız Aslı Murat, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nde yaptığı açıklamada Kuzey Kıbrıs’ta çocuk istismarının son 10 yılda yüzde 900, suça sürüklenen çocuk sayısının ise son 5 yılda yüzde 170 arttığının altını çizdi…

-*-*-

Bu konu da gündemden hiç düşmemeli…
Sadece 20 Kasım’daki açıklamalarda dile getirilen basit bir “iş” olmamalı!

Bu köşe yazısı ilk defa 20.11.2025 tarihinde yayımlanmıştır.

Kaynak: ERHÜRMAN’IN ON ÖNERİSİNİN SEKİZİ BİRKAÇ SANİYEDE ÇÖZÜLÜR AMA İKİSİ ZOR!