HARRIS AŞIRI SAĞCI MI?

OffsiteNews bugün (13/4) Harris Georgiades ile yapılan “H. Georgiades: ‘İyi iklim’ Türkiye’nin elinde bir araç” başlıklı bir röportaj yayınladı. Harris Georgiades’in açıklamasını okuduktan sonra şaşırdığımı itiraf etmeliyim.

Harris Georgiades’in Kıbrıs sorununa ilişkin tutumunu inceleyelim:

Benim değerlendirmeme göre Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs ile olan anlaşmazlıklarını uzlaşma ve barışçıl yollarla çözmekle değil, tüm bölgede hakimiyet kurmakla ilgileniyor. Bugünün Türkiye’si kendini çok güçlü hissediyor, otonom bir aktör olarak hareket ediyor ve askeri gücünü yansıtmaktan çekinmiyor. Uluslararası hukukun getirdiği ‘sınırlamaları’ kabul etmediği gibi, Türk-Yunan sınırlarını kesinleştiren Lozan Antlaşması’na da bağlı değildir. Doğrusunu söylemek gerekirse, bunlar benim gözlemlerim değil, Türkiye’nin kamuoyuna açıkladığı pozisyonlardır ve bunları ne göz ardı etmeli ne de kendi toplumuna yönelik söylemler olarak görmezden gelmeliyiz. Sonuç olarak, Yunanistan ve Kıbrıs için ilk öncelik bu baskıları dizginlemektir. Bu da Helenizmin siyasi, diplomatik, ekonomik ve askeri olarak güçlendirilmesini gerektirmektedir. İttifaklar ve destek istiyoruz. Güçlü bir savunmayı sürdürebilmek için güçlü bir ekonomi istiyoruz. Avrupa Birliği’nde geçerli ve önemli bir rol istiyoruz. Bu sayede Türk saldırganlığına karşı etkili bir politika uygulayabiliriz. Dizginleme, egemenliğimiz, haklarımız ve çıkarlarımıza zeval gelmeden savaşa yol açabilecek gidişattan kaçınmak anlamına gelir. Türkiye ancak Yunanistan ve Kıbrıs’ın kendi ayakları üzerinde sağlam bir şekilde durduğunu hissederse tutumunu değiştirebilir ve samimi bir şekilde müzakere edebilir. Aksi takdirde, her türlü ‘iyi iklim’ geçici olacaktır. Bu, Türkiye’nin aynı saldırgan ve revizyonist politikaya geri dönmeden önce Avrupa’dan bazı faydalar elde etmesini sağlayan bir araç olacaktır— Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve Avrupa Güvenlik Mimarisi’ne katılım gibi.”

Sadece 261 kelime ama muazzam bir içeriğe sahip. Özet şu şekildedir:

Birincisi, Türkiye Yunanistan ve Kıbrıs ile olan farklılıklarını uzlaşma ve barışçıl yollarla çözmekle ilgilenmiyor.

İkincisi, Türkiye, Türk-Yunan ilişkilerindeki (ve Kıbrıs meselesindeki) her türlü ‘İyi İklimi’ kendi gündeminde ilerleme kaydetmek ve özellikle Avrupa-Türkiye meselelerinde kendi çıkarlarını güvence altına almak için bir araç olarak kullanmaktadır.

Üçüncü olarak, Yunanistan ve Kıbrıs, ittifaklar ve savunma yoluyla siyasi, diplomatik, ekonomik ve askeri olarak güçlenmeye devam etmelidir.

Bu üç noktadan bazı siyasi ve partizan sonuçlar ortaya çıkmaktadır:

Bir. Kıbrıs’ta böyle bir siyasi yaklaşımı duymayalı ne kadar oldu? Şu anda Kıbrıs sorunuyla ilgili ‘İyi İklim’ yaratma çabalarına tanık oluyoruz, hatta Ortak Gençlik Komiteleri, Mezarlık Komiteleri ve Kıbrıs sorununun özüyle hiçbir ilgisi olmayan diğer çeşitli konularla ilgili tartışmaları ‘İlerleme’ olarak nitelendiriyoruz. Kıbrıs Türk tarafı, Kıbrıs sorununun özüyle dahi ilişkilenmeyen Geçiş Noktaları konusunda bile uzlaşıya varamıyor. Yine de bunu söylemeye kim cesaret edebilir?

İki. Harris Georgiades ‘Siyasi Gerçekçiliği‘ doğru temeller üzerinde yeniden konumlandırıyor. Son yıllarda, ‘siyasi gerçekçiliği’ ‘iyi iklimi bozmayan’ herhangi bir şey olarak sunma girişimlerinde bulunuldu, ve farklı görüşlere sahip olanlar ‘aşırılık yanlısı’ veya ‘aşırı sağcı’ olarak etiketlendi. Bunun yerine H. Georgiades, ‘iyi iklimin’ esasen Ankara’nın elinde bir araç olarak işlev gördüğünü kabul etmektedir. Ancak doğru ve gerçekçi bir siyasi değerlendirme ile siyasi anlamda uygun bir şekilde hareket edilebilir ve olan bitene karşılık verilebilir.

Üç. Harris Georgiades’in pozisyonunun partizan sonuçları da vardır. Yukarıdaki yaklaşımın tetiklediği bir soru şudur: ‘Harris Georgiades ELAM’dan mı? Yoksa halen DISY ile birlikte mi? Sadece bu soru bile Pindarou’nun DISY’nin geleneksel pozisyonlarından ve bir zamanlar tam anlamıyla temsil ettiği Sağ Kanat fraksiyonunun pozisyonlarından saptığını göstermekte ve yaklaşımındaki kaotik farklılaşmayı ortaya koymaktadır [Editörün notu: Pindarou ile DISY’nin genel merkezi kastedilmektedir].

Sonuç olarak, ‘imaj’, ‘iletişim’ ve ‘görünüş’ün hakimiyetine doğru yol alırken… ülkenin siyasi sahnesinde bu tür seslere ihtiyaç var…

Bu köşe yazısı ilk defa 13.04-2025 tarihinde yayımlanmıştır.

Kaynak: HARRIS AŞIRI SAĞCI MI?