KETI KLERIDES: VEFAT İLANI YERİNE

Keti Klerides’in anısını gerçekten onurlandırmak ve Glafkos’un tek kızının gerçekte kim olduğunu anlamak istiyorsanız, (çoğunlukla) DİSİ üyelerinin gün boyu paylaştığı ve söylediği, birbirinin kopyası olan, yapmacık, yapay zeka tarafından üretilmiş saçmalıkları görmezden gelin, ve Christoforos Christofi’nin Hukuksal Meseleler (Legal Matters) podcast’indeki konuşmasını tekrar dinleyin. Çünkü son yıllarda Keti Klerides, Anastasiades hükümetinin yolsuzluk bataklığına sürüklenişini ve DİSİ’nin aşırı sağa kayışını izlerken sadece konuşmakla kalmadı. Onları yerden yere vurdu.

Ama onu gerçekten dinleyen var mıydı? Kimse yoktu. Hayatının son yıllarında Keti, babasının kurduğu ve onu doğurup büyüten parti tarafından itibarsızlaştırılmış, siyasi olarak izole edilmişti—çünkü sözünü sakınmıyor, gördüklerini olduğu gibi söylüyor ve bunu merhametsiz bir güçle yapıyordu. Anastasiades hükümeti, yolsuzluk, zenginleşme, DİSİ’nin tüm bunlara tolerans göstermesi, partinin babasının temel ilke ve değerlerini terk etmesi gördüklerinden bazılarıydı—ki hala bunları şeker gibi emiyorlar.

“Babam bugün hayatta olsaydı, benden daha hoşgörülü olurdu. Anastasiades’e şiddetle karşıyım çünkü onun Klerides’in çizdiği yolu devam ettirmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu yolda ilerlediğini gösteren her türlü işareti verdi fakat Klerides ilkelerinin her birine ihanet etti. Bu, hem Kıbrıs meselesi hem de Klerides’in felsefesi için geçerli—Christoforos’a “siyasete zengin olmak için değil, hizmet etmek için girilir,” dedi ve Glafkos Klerides’in ilke ve değerlerine başvuranlar hakkında yorum yaparken, “bu terim kötüye kullanılıyor” diye ekledi.

Keti, DİSİ’nin aşırı sağ kanadına hiç zaman vakfetmedi ve bunu da hiç saklamadı. “Bu ikilik DİSİ’de başından beri var—bu, DİSİ’nin sorunu çünkü bugün Klerides’in siyasi çizgisini, partiyi babamın götürdüğü yere geri götürebilecek mirasçıları var mı bilemiyorum” dedi. 2023 seçimleri sırasında, hem Facebook’ta yaptığı bir paylaşımda hem de Averof Neofitu’ya oy kullanırken eşlik ederken yaptığı açıklamalarda Nikos Anastasiades’i acımasızca eleştirdi. “Bence Anastasiades’in itibarı uzun zaman önce zedelendi. Bizimki küçük bir ülke, hepimiz olaylar ve durumlardan haberdarız—bazen işimize geldiğinde bunları saklıyoruz ama bence Kıbrıs’ta herkesin hayatı ve davranışları açık birer kitap gibidir. Belki de bu adamla nasıl başa çıkılacağı konusunda daha önceden bazı düşüncelerimiz olabilmeliydi.” Sözleri Nikaros’un öfkesini kışkırttı; “kabalıktan” dem vurdu, kendini Glafkos Klerides, Keti’yi ise iftiracılarla özdeşleştirdi, ve sonunda Venizelos’a atıfta bulunarak onu babasının adı içi bir “yük” olarak nitelendirdi. Hiçbir DİSİ üyesi Keti’yi savunmak veya sadece Keti’ye değil, ailesinin adına da hakaret eden bu sözler için tüm gücü elinde bulunduran Cumhurbaşkanı’nı uyarmak üzere ortaya çıkmadı. Christofi’ye kendisinin de açıkladığı üzere, Hristodulidis’i desteklediğinden Anastasiades’i kamuoyunda eleştirmesi için Keti’yi sessizce teşvik eden Averof bile, iki seçim pazarının arasında tam bir U dönüşü yaptı, Keti’yi yüzüstü bıraktı ve açıklamasına katılmadığını ifade etti. Keti ikinci turda Mavroyiannis’i destekledi, ve Hristodulidis kampını, gelenekçi DİSİ grubunu ve aşırı sağcıları daha da öfkelendirdi.

Keti böyleydi. Görüşlerinde, ve demokrasi, eşitlik, adalet ve gerçek anlamda liberal, modern, açık ve hoşgörülü bir DİSİ için verdiği mücadelede her zaman tutarlıydı; babasının temel değerlerine ve ideallerine sadıktı. Ve bunun bedelini ödedi; özellikle de sonlara doğru, babası formel konuşmalar, yıldönümleri ve anma törenlerinde neredeyse takıntılı bir referans noktası haline geldiğinde, ve kendisi de siyasi bir paryaya dönüştüğünde — bugün ağlayan ve sızlayanların çoğu, o zamanlar onun “bunaklaştığını”, “aklını kaçırdığını”, “alay konusu olduğunu” vb. söylüyordu.

Son nokta konusunda tamamen haksız sayılmazlar. Sonuçta, kendisi de şöyle demişti: “Bugün Kıbrıs’ta dürüst olmak, alay konusu olmak demektir.” Glafkos, her nerede izliyor olursa olsun, kurduğu partiden hala gurur duyuyor mu bilmiyorum (buna oldukça şüpheliyim) ama bugün yeniden kavuştuğu kızından şüphesiz gurur duyuyordur. Sonuna kadar ona ve siyasi mirasına sadık kaldı.

Not: Keti’nin yanı sıra bugün, “Küçük Top Mermisi” olarak bilinen eski Kition Piskoposu Hrisostomos’u da “kaybettik”. Hrisostomos, tecavüz ve cinsel istismar suçlamasıyla yargılanmış ve 1981’de 16 yaşındaki bir kız öğrenciye cinsel tacizde bulunduğu için 12 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Kız, babasını yeni kaybetmiş ve yoksul bir aileden geldiği için yardım istemek üzere piskoposun ofisine gitmişti, ancak o zamanlar tüm gücü elinde bulunduran piskopos onu kanepeye itip tecavüz etmeye çalışmıştı. Ateist olmama rağmen, Hıristiyanların haklı olduğunu ve cehennemin var olduğunu umduğum nadir durumlardan biri bu. Böylelikle bu zat sonsuza dek ateşlerde yanabilir. Belki de bu şekilde, dünyada adaletin elinden kaçabilmiş bu kişi nihayet payına düşeni alabilir.

Bu köşe yazısı ilk defa 06.10.2025 tarihinde yayımlanmıştır.

Kaynak: KETI CLERIDES: VEFAT İLANI YERİNE