1

MIŞTI İÇİNE!

Cumhurbaşkanlığı bütçesinin görüşüldüğü Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda dün kürsüye çıkan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, her zamanki gibi muhteşem bir ders verdi…

-*-*-

Cumhurbaşkanlığı makamındaki Ersin Tatar’ın sürekli “sahada” olduğuna dikkat çekerek, Üst’El Hükümeti’nin de yerel seçimleri “iki devletçilik ile federasyon arasındaki referandumdur” olarak nitelediğini anımsattı.

-*-*-

Erhürman, “Bunu biz yapmadık, yanlış olduğunu her yerde anlattık. Bu yüzden şimdi çıkıp, kürsüden anlatacaksınız; sizin söylemlerinize göre 6 ilçenin 4’ünde sizin tezleriniz reddedildi” dedi.

-*-*-

Erhürman, “Mademki bu yerel seçim referandumdu, Lefkoşa’nın yüzde 80’inde ret cevabı aldınız. Mağusa’da yüzde 60, Girne’de yüzde 70’in üzerinde ret yanıtı aldınız” şeklinde konuştu.

-*-*-

“Konuyu siz açtınız… Siz açtırdınız bu kutuyu, hadi bakalım çıkıp cevap verin” diyen Erhürman, “Bir tek İskele ve Güzeluyurt’ta, orada da yüzde 50’nin altında kaldınız. O zaman teziniz reddedildi be arkadaşlar” vurgusunu yaptı…

-*-*-

Harika bir konuşmaydı…
Tatar’ın cevabı mı?
“Tatarca!”…
Adam konuşuyor, kendi bile ne dediğini anlamıyor!

-*-*-

Neyse!
Büyükelçi Metin Feyzioğlu’ndan ricamdır, ekselansları bu durumu Ankara’ya bildir!
Alsınlar amigoyu görevden, işini yapamıyor, beceremedi!
Zar zar eder, eminim ne dediğini anlamak için iki tercüman parası ödüyorsunuz!
Ha bu arada çok sevdiğinizi söylediğiniz var ya…
O Kıbrıslı, bu gibi durumlarda Tatar için der ki, “mışdı içine”


Hayal kırıklığı, fiyasko ve
halkının düşmanı Tatar!

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman sordu: “Şehitliklerle ilgili ödenek nereye kullanıldı?”
Sorunun muhatabı Tatar’dı!

-*-*-

Ben dün de sormuştum, bugün bir daha soruyorum; “Tatar’ın, merhum sporcumuz Birkan Uzun ile ilgili verdiği tamamen siyasi reklam amaçlı ve haliyle son derece ahlaksız ve insanlıktan uzak sözlere ne oldu?”

-*-*-

Bir soru daha; Tatar’ın Türkiye ziyaretlerinin hiç biri “devlet ziyareti” ya da “resmi ziyaret” değildir.
Çünkü “Devlet Başkanı’nın başka bir ülkeye yapacağı resmi ziyaret”lerin, kuralları vardır…
Eğer bu kurallara uyulmuyorsa, ziyaret “resmi” değil, “özel” olur!
Ve özel ziyaretin masrafı “devlete” ödettirilemez!

-*-*-

Kaldı ki, bırakın Türkiye’yi, en son İngiltere ziyareti tamamen “özel”dir…
Hatta “don satın almak” ve “bir süpermarket ziyareti” dışında, elle tutulur “resmi teması” söz konusu değildir.

-*-*-

Sonuç mu?
Ya kendi özel hesabından bu parayı öder ya da çok üzgünüm ama halkın parasını boşa kullandığı için “inşallah boğazında kalır”…
Veya şöyle söyleyeyim, kendi cebinden ödemezse, yargılanmalıdır!

-*-*-

Haaaa kendi kanalının aylık Türksat bedeli mi?
Umarım örtülü ödenekten ödenmemiştir!
Eğer öyleyse, bedduam büyüyecektir!

-*-*-

Ve uyarayım, “bedduam, çok tesirlidir”…

-*-*-

En iyisi mi?
Tatar, bırak ve git!
Nereye istersen hem de!

-*-*-

Hayal kırıklığısın, fiyaskosun, halkının düşmanısın…
Ve daha…


Salya sümük siyaset!

“Ben bile ödeyemem” dedi bir “zengin” abi!
Neyi ödeyemiyor?
Televizyonların Türksat’tan talep edilen bedellerini!

-*-*-

Başka kim ödeyemiyor?
Sim!

-*-*-

Aslında sadece “Sim” ödeyemiyor değil!
Televizyonların hiçbiri ödemiyor, çünkü gerçekten ödeyemiyor!
Öyle bir para kazanabilen yoktur!

-*-*-

Devletin parası ile yayın yapan BRTK’nın da öyle parası bulunmamaktadır!

-*-*-

Peki neden bir tek Sim Tv’nin yayını durduruldu?
Çünkü ötekiler, “biz ödeyeceğiz” taahhüdünde bulundu!
Peki, bu taahhüde Sim Tv katılamaz mıydı?
Hayır katılamazdı!

-*-*-

Ötekiler nasıl katıldı o zaman?
“Siz taahhüdü verin, imzayı atın, gerisini merak etmeyin, Sim’i kapatacağız, susturacağız, sonra hükümet devreye sokulacak ve hepinizin paraları ödenecek” dendi!

-*-*-

Faşizm mi?
Değil!
Tatarizm!
Eşit ve egemen Tatarizm!
Salya – sümük siyaset!
Bomboş politika!
Ahlak dışı!
Düşmanca!
Ve hırsızca!

Kaynak: MIŞDI İÇİNE!