ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)
Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümet Sözcü Yardımcısı Yannis Andoniyu, Pile’de yaşanan “sıkıntılarla” ilgili olarak Alpha adlı yayın kurumuna bir açıklama yaptı…
Andonşyu, Pile konusunun müzakerelerdeki “mülkiyet başlığı”nın özüne dokunduğunu iddia etti…
Katılıyorum…
-*-*-
Andoniyu’nun anlattıklarından anladığıma göre bahse konu bölgede “sıkıntı” yaratan konu şöyle:
Türk tarafı yolu yapacak, Rum tarafı da daha önce yatırıma kapalı olan ancak yol yapımına karşı “yatırıma açılması” konusunda uzlaşılan bölgede bir şeyler inşa edecek…
-*-*-
Rum basınına göre “Kalkınma çalışmalarının yapılacağı bu yerde”, Rum Yönetimine ait hali devlet arazisi yanı sıra Kıbrıslı Türkler ve Rumlara ait özel araziler bulunuyor…
Ve sıkıntı, “bu bölgede Kıbrıslı Türklere ait özel mülk”lerden kaynaklanıyor…
-*-*-
Çünkü Türk tarafı, Rum tarafının araçlarının, “Hali arazi olarak kabul edilen Türk toprağına girdiğini” öne sürüyor!
-*-*-
Peki Andoniyu ne diyor?
Gelin ne dediğine bir bakalım:
“… Biz örneğin bu arazinin bir Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşına, örneğin Ahmet isimli bir Kıbrıslı Türk’e ait olduğunu söylüyoruz. Kıbrıs Cumhuriyeti kamu yararı nedeniyle isterse bu işi yapma aynı zamanda mülk sahibini tazmin etme/mülkü kamulaştırma yetkisine sahiptir. Ancak söz konusu mülk sahibi bu araziyi Denktaş rejiminde 1980’lerde Maraş’ta, Girne’de vs başka bir ev almak için devrettiyse, burada pratik bir problem mesele ortaya çıkıyor, çünkü işgal makamları orada KKTC’ye ait bir hali arazi olduğunu iddia ediyor.”
-*-*-
Bu düğümü çözmek çok zor!
Ama bazı “bilinen” gerçekler de ilginç tabii ki…
Gayet nettir ki, yüzlerce Güney göçmeni Kıbrıslı Türk, o tarafta bıraktıkları ya da terk etmek zorunda kaldıkları mülklerinden KTFD veya KKTC devleti adına “feragat” ettiler ve 1974 sonrası Kuzey’de Rumlara ait mülk aldılar…
Aralarında çok kişi var ki, hem gidip Güney’de kalan mülkleri sattılar; hem de Kuzey’den, çok çok daha değerli “eşdeğer” de aldılar!
-*-*-
Haaaa bir de sayısını bilmediğimiz kadar Türkiyeli göçmene de Kuzey’de kalan Rumlara ait mülkleri dağıttık…
O mülkler de ellişer kez satılmış olabilir!
Şu anda İsraillilerin o mülkleri satın aldığı yaygarası koparılıyor ya!
-*-*-
Kısacası yukarıda da dediğim gibi; Pile’de kıç içi kadar arazide mülkiyet meselesini çözemiyoruz ve en ilginci, Kuzey Kıbrıs’ta özel mülk olan arazilerin belki de yüzde 95’ten fazlasının “Rum vatandaşlara ait mülkler olduğunu” da gayet iyi biliyoruz!
-*-*-
“Ganimet” ve “kılıç hakkı” gibi “tarihi hayali değeri olan” inançlarla elimizde tuttuğumuz ya da tam adıyla “işgal” ettiğimiz bu toprakları yasal sahiplerine iade etmek istemiyoruz; aynı yasal sahiplerine tazminat ödememek de işimize geliyor çünkü ödeyecek paramız da yok!
İşin gerçeği budur!
-*-*-
Peki ne yapıyoruz!
Çözümsüzlük için bastırıyoruz!
Aman ha, Kıbrıs sorunu çözülmesin!
Bastır Ersin Tatar!
Yürü Ali Cabbar!
-*-*-
Bu arada çaldıklarımızı satıyoruz, bir daha satıyoruz ve hiç utanmadan bir de hırsızlık malın “Yahudileştiği” yaygarasını koparıyoruz!
-*-*-
Dedem da derdi, “ma her zaman haklı olaman be moromu!”
Oysa dedemin söylediğinin tam tersine, “bize ambargo koyuyorlar, devletimizi tanımıyorlar, izolasyon uyguluyorlar, Türk devletleri ve Müslüman kardeş devletler bizi tanıyacak” gibi mağdur ve rüya edebiyatı ile bu saçma ve de sapan düzeni, içte de bozulmuş rüşvet kokan, ahlaksızlık kokan statükoyu sürdürüyoruz!
-*-*-
Pile olayı, aklı çalışan her Kıbrıslı Türk için aynaya bakıp gerçek suratımızı görmesi açısından çok değerlidir!