| POLİTİKA |CYPRUS MAIL

KAHVEDEN HİKAYELER: MALİYET DÜŞÜRME: VERGİ MÜKELLEFLERİNİN MALİYETLERİNİ ARTTIRMAK

ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)

VERGİ mükellefleri için maliyeti artıracak bir maliyet düşürme reformuna, sonsuz bilgelikleriyle yalnızca bizim siyasi partilerimiz girişebilirdi.

Partilerin, iş edindirilemeyen üyeleri arasında paylaştırmak üzere daha fazla kamu istihdamı yaratmak amacıyla yıllarca üzerinde çalıştıkları yerel yönetim reformu, 20 belediye ile daha önce 30 belediye ile olduğundan daha maliyetli duruma gelecektir.

Bunu hiçbir şey, ortaya attıkları ‘belediye başkan yardımcılığı’ pozisyonundan daha iyi gösteremez. Daha büyük bir belediye ile birleşen her belediye bir başkan yardımcısı seçecek, dolayısıyla Lefkoşa’da yetkiler belediye başkanı ve belediye meclisinde olduğundan yapacak hiçbir şeyi olmayan dört görevli bulunacak.

Partisi için arada bir siyasi menfaat sağlamak dışında hiçbir işi olmayacak bir belediye başkan yardımcısına, bu işten sayılamayacak görevi yerine getirmesi için ayda €3,000 ödenecek. Her ay €3,000 almak için işe gidip gitmeyecekleri ise tartışmalı.

Birçok belediye başkan yardımcısı adayı Lefkoşa’da reklam panolarına çıktı, ancak hiçbiri oyumuzu istemek için bir neden göstermiyor. ‘Ben sadece para için aday oluyorum’ ya da daha ince bir ifadeyle ‘Hiçbir şey yapmadan €3,000 almayı kim geri çevirebilir ki’ demek sanırım oldukça kaba olur.

 

SİYASETÇİLERİMİZİN yerel yönetim reformu kapsamında ortaya attıkları tek gereksiz makam bu değil. Sözde ilçe belediyelerini denetleyecek bir ‘kaymakam’ da seçeceğiz.

Valinin belediye başkanına emir mi vereceği, yoksa belediye başkan yardımcısı kadar az iş yaparak ayda altı bin euro mu alacağı belirsiz. Ne de olsa devlet mekanizması içinde ilçeden sorumlu, atanmış bir bölge şefi var.

Bu parlak kaymakamlık fikrinin sahibi Etnark Junior [Nicholas Papadopoulos]; hükümetin tasarısında böyle bir hüküm yoktu. Tamamen tesadüf eseri, Junior’ın çok daha sempatik olan kardeşi—yani Lefkoşa’nın eski belediye başkanı—Lefkoşa kaymakamlığı için aday olacak.

Muhtemelen oldukça meşakkatli bir iş olan belediye başkanlığını üçüncü bir dönem daha yapmak istemeyen kardeşinin hatırına yerel yönetim yasa tasarısını değiştirebilse, Etnark Junior’a olan saygım geometrik olarak artabilir.

 

ANKETLERE güvenilebilirse, Lefkoşa belediye başkanlığı yarışı DİSY milletvekili Nicos Tornaritis’e karşı bağımsız olarak yarışan avukat Charalambos Prountzos’un lehine dönüyor gibi görünüyor.

Tornaritis, son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kazananı gizlice destekleyip kendi partisinin adayı Averof’un altını oyarken takındığı iki yüzlü tutum nedeniyle DİSİ destekçileri arasında pek popüler değil. Popüler olmayışı aynı zamanda sönük kişiliğine de bağlanabilir. Prountzos’a kıyasla tek avantajı bıyığının olmaması gibi görünüyor.

Her sabah işe giderken Prountzos’un reklam panosunu görüyorum ve her seferinde kendime bu Clark Gable bıyığının nereden çıktığını soruyorum. Kırklı yıllarda Hollywood’da moda olmuş olabilir ama her ne kadar Lefkoşa’nın en uzun süre görev yapan belediye başkanı Lellos Demetriades’in bıyığı olmuş olsa da bugünlerde bıyık pek havalı bir özellik değil.

 

KAMUOYU yoklamalarında, daha vatansever olan ve Avrupa Parlamentosu seçimlerinde üçüncü parti çıkacak gibi görünen ELAM’ın gerisinde kalan DİKO’nun vatanseverlerini panik sardı.

Parti, kilise ve Hıristiyanlığı kötüye kullanmakla suçladığı ELAM’lılara ateş püskürdü. Sözcüleri Geadis Gedis’in ‘kutsal ışığı’ Makarios hastanesine götürürken motorsikletlilerin dizilip kasklarını havaya kaldırmalarını eleştiren bir açıklamada parti, “Rum Hristiyan inancının merkezinde sevgi ve dayanışma vardır, faşist ve nazilere ait semboller değil” ifadelerini kullandı.

DİKO, “ELAM, Nazizm, soykırım ve hoşgörüsüzlük sembolleriyle kutsal ışığa saygısızlık ediyor” diyerek kendi siyaseten doğrucu hoşgörüsüzlüğünü sergilemiş oldu.

 

DİKO’NUN KEDERİ, Makarios ve kahvemizin bağrından çıkmış tüm zamanların kahramanı Spy Kyp’in [Spyros Kyprianou] yer aldığı bazı saçma siyasi reklamlara ilham kaynağı oldu. Makarios’un 47 yıl önce ‘Kıbrıscık’ siyasetinden temelli ayrıldığı düşünülecek olursa, partinin Makarios’un oylarına talip çıkması çaresizlikten öte bir duruma işaret etmeli. Vahşi kayırmacılığın kurucu babası Spy Kyp’e gelince, zamanında bizi çok güldürdü, ancak onun adını gündeme getirmek partinin düşüşünü durduracak gibi değil. Ne de olsa ELAM, DİKO’dan daha vatansever, daha milliyetçi, daha anlaşma karşıtı ve daha göçmenlik karşıtı. Eğer Spy Kyp hâlâ hayatta olsaydı muhtemelen ELAM’a oy verirdi.

 

HÜKÜMET hâlâ Kition Ocean Holdings’in geçen ay başkanlık sarayında yapılan bir toplantı sırasında ödemeyi kabul ettiği 4.2 milyon euro’luk İşletme ve Yönetim garantisini ödemesini bekliyor. Ayrıca 2020 yılında imzalanan sözleşmenin feshedilmesi konusunda Hukuk Departmanı’ndan tavsiye bekliyor.

Kition, Larnaka limanı ve marinasından sorumlu olduğu dört yıl boyunca yanaşma ve gezi teknesi ücretlerini arttırmak dışında çok az şey yaptı. Aynı zamanda birbiri ardına kontrat uzatma konusunda da çok başarılı oldu. Projenin gelecek yıla kadar tamamlanması gerekiyor, ancak son dört yılda neredeyse hiçbir çalışma yapılmadı.

Kition, marinayı pop konserleri için bir mekana dönüştürme konusunda başarılı oldu. 18 Temmuz’da Tom Jones marinada sahne alacak ve en ucuz bilet 149 euro olarak belirlenmiş. Bundan iki gün sonra ise Bonnie Tyler sahne alacak. Eminim pop konserleri düzenlemek sözleşmeden doğan bir yükümlülük değildi, ancak Kition yine de iyi niyet göstergesi olarak bunu yerine getiriyor.

 

ÇALIŞMA Bakanı Kızıl John [Yiannis Panayiotou], sendika patronlarına en güvenilir ve sadık hizmetkârları olduğunu göstermek için ortaya koyduğu amansız çabada kendini aştı. Birkaç gün önce Baf’taki bir otele, yabancı işçileri yasadışı çalıştırıp çalıştırmadığını denetlemek üzere 30 polis ve müfettiş göndererek baskın düzenledi.

Bu polis devleti taktikleri, bir anda Baf yerine Kuzey Kore’de tatil yaptıklarını sanmış olabilecek otel misafirlerinin önünde gerçekleştiğinden Kıbrıs turizmi için yapılmış en iyi reklam sayılamaz. Baskınla ilgili haberler ortaya çıktığında polis durumu düzeltmeye çalışırken Kızıl John konuyla ilgili hiçbir şey söylemedi.

Bu adam görevinde daha fazla kalırsa proletaryanın diktatörlüğü kaçınılmaz olacaktır.

 

BAZILARI Kızıl John’un cumhurbaşkanlığa heves ettiği için sendika patronlarının diktalarını kölece takip ettiğini iddia ediyor—AKEL’in adayı olabilir—ancak bariz sendika yanlısı eğiliminin Başkan’ın onayını almadığına inanmak zor.

SEK [Kıbrıs İşçi Konfederasyonu] adaylığını açıkça desteklemiş ve seçilmesinin hemen ardından banka çalışanları sendikası ETYK’in yıllık konferansına katılmıştı. Çalışma Bakanı’nın ETYK ile Hellenic Bank arasında yıllardır çözülemeyen anlaşmazlığa ilişkin arabuluculuk önerisi de bu bağlamda değerlendirilmelidir.

Arabuluculuk önerisi ETYK’e talep ettiği her şeyi verirken, kurbanlık koyun gibi arabuluculuğa giden Hellenic patronlarını büyük bir utanca boğdu.

 

BAŞKAN NIKOS II [Nikos Christodoulides], Avrupa Günü kutlamaları sırasında Kıbrıs sorununun bir Avrupa sorunu haline geldiğini ilan etti. Avrupa Komisyonu ya da Avrupa Konseyi’ne Kıbrıs sorununu kendi sorunları olarak kabul etmeye istekli olup olmadıklarını sordu mu?

Bu, hiçbir zaman gerçekleşmeyen, referandum sonrası ‘Avrupa çözümü’ vaadinden farklı olmayan retorik bir çıkıştı. ‘Kypriako’ [Kıbrıs sorunu]’ yerine ‘Evropaiko’ [Avrupa sorunu] dersek Kıbrıs sorununun adı Avrupa sorunu olarak değişebilecek mi?

 

BM GENEL SEKRETERİ özel temsilcisi Maria Angela Holguin’e biraz sempati duymalısınız, zira bulması için gönderildiği ortak zeminin yakınından bile geçmiyor. Kıbrıscık’a varmadan önce aralarında Moskova’nın da bulunduğu birkaç başkenti ziyaret etti.

Rusya’nın hiçbir zaman bir çözümü desteklemediği ve her zaman çözüme karşı tavır alan güçleri bu yönde cesaretlendirdiği düşünülürse bu oldukça garip bir karardı. İki taraf arasında ortak bir zemin bulmaya çalışan herhangi bir elçi için gidilecek son yer olurdu.

Böyle bir zemin olsa bile Rus hükümeti bunun sihirli bir şekilde ortadan kaybolmasını sağlayacaktır.

Kaynak: KAHVEDEN MASALLAR: MALİYET DÜŞÜRME: VERGİ MÜKELLEFLERİNİN MALİYETLERİNİ ARTTIRMAK

Share:
PATROCLOS | CYPRUS MAIL
Patroclos, 30 yılı aşkın süredir bu köşeyi yazmasına rağmen akıl sağlığını koruyan Kyriacos Iacovides'in takma adıdır. Kahve’den Hikayeler ilk olarak Nisan 1991'de Sunday Mail'de eğlenceli bir okuma sunmak amacıyla yayınlandı. Hedef kitlesi, hayatı ve Kıbrıs siyasetini fazla ciddiye almayan insanlardı.

BUNLAR DA İLGİNİZİ SEÇEBİLİR