ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)
…en endişe verici olan şu ki, sonuçların üzerinden 48 saat geçmesine rağmen siyasi partiler mesajı alamamış gibi görünüyor. Tam tersine, ilk tepkileri seçmenlerin kendilerini suçlamaya çalışmak (!) oldu; oysa ki bunun yerine ciddi bir ‘iç gözlem’ yapıp… asıl suçlunun kim olduğunu fark etmeye çalışabilirlerdi!
Sadece Kıbrıs’ta olmamakla beraber, bugünlerde konuşulan konu, Avrupa Parlamentosu’nda bir sandalye elde etmekle kalmayıp aynı zamanda seçim sandıklarını tam anlamıyla silip süpüren 24 yaşındaki youtuber ve tik-toker Fidias Panayiotou’nun başarısından başkası değil; %19.4 gibi şaşırtıcı bir yüzdeyle, Kıbrıs’ın parti sisteminde yıllardır faaliyet ve varlık gösteren geleneksel partileri geride bıraktı.
Genç Fidias sayıyla tam olarak 71,330 oy aldı. Bu sayının büyüklüğünü kavramak için şunu belirtmek gerekir ki, bu seçimde tercihler sıralamasında bir numara olan Avrupa Parlamentosu üyesi Loucas Fourlas’tan (53,156) 1.5 kat oy ve Lefkoşa Kaymakamı seçilen Constantinos Yiorkadjis’ten (63,710) 8,500 oy fazla aldı..
24 yaşındaki genç, ELAM’dan (41, 215) 30,000, DİKO’dan (35,815) iki kat, EDEK’ten (18,681) dört kat, Volt’tan (10,777) yedi kat, DİPA’dan (7,988) on kat, Yeşiller’den (4,742) on beş kat daha fazla oy aldı. AKEL, sadece 7.800 (79,163) ve DİSİ ise 20,000 oy (91.316) daha fazla aldı.
İlçe düzeyinde, Fidias Panayiotou Baf’ta %22.5 (8,994 oy) ile birinci olurken, DİSİ 4+ (!) puan ve %18,3 (7,335 oy) ile ikinci sırada yer aldı. Kıbrıslı Türk seçmenlerden (oy kullanan toplam 5,678 kişi içinde) yalnızca bir oy aldığından, Fidias Panayiotou’nun bu kesimde hiçbir ‘kabul’ görmediği anlaşılıyor.
Peki bütün bunlar ne anlama geliyor? Mesaj nedir? Genel olarak tüm bunlar şöyle özetlenebilir: Meniko topluluğundan bir genç, partileri bir kağıt parçasına, bir ambalaj kağıdına sardı, ‘buruşturdu’ ve çöp kutusuna attı. Ve bu, vatandaşlar böyle istediği için gerçekleşti. Bu 24 yaşındaki çocukta bunu gördüler ve ona bunu yapması için meşruiyet verdiler. Ve o da bunu yaptı.
Çünkü bütün mesele bu. Vatandaşlar siyasi partilere çok güçlü bir mesaj verdi. Diğer durumlarda bu mesaj ya sandığa gitmeyerek (ancak bu onlara hiç ulaşmadı çünkü sandalye kaybetmedikleri ve önemli bir bedel ödemedikleri için sandığa gitmemenin sonuçları partiler üzerinde herhangi bir etki bırakmadı/bırakmıyor) ya da daha sonra ELAM aracılığıyla gönderilmişti—ki bu sefer ‘siyasi sisteme’ mesaj vermek isteyen ancak pozisyonu nedeniyle bu mesajı ELAM üzerinden göndermek istemeyen seçmenler dışlanmış oldu. Şimdi de bu mesaj Fidias aracılığıyla gönderiliyor. Hiçbir konumu, hiçbir fikri olmayan, siyaset hakkında neredeyse hiçbir şey bilmeyen ama samimi görünen bir çocuk. ‘Arkadaşlar, siyaset hakkında hiçbir şey bilmiyorum ama öğrenmek istiyorum. Ve bana oyunuzu verin ki bunu yapabileyim çünkü hepimiz politikacılardan bıktık; onlar hiçbir şeyi biz vatandaşların istediği şekilde yapmıyorlar,’ diyordu 24 yaşındaki genç, seçim kampanyası sırasında. Vatandaşlar da partilere mesaj göndermek için aradıklarını buldu. Partizan olmayan (böylelikle seçmenler partilerinden ayrılıp başka bir partiye oy verdikleri için kendilerini suçlu hissetmeyecekti), dürüst, ‘kendi dillerini’ konuşan, ve kendilerinin Politikacılar ile Partilere söylemek istediklerini söyleyen genç bir adam buldular: Siz, bayanlar ve baylar, politik olarak iflas etmişsiniz. Bize çözüm sunmuyorsunuz. Bize bir çıkış yolu vermiyorsunuz. Bizim sorunlarımızla ilgilenmiyorsunuz ama vermek için değil almak için oradasınız.
Unutmayalım ki aynı senaryo, ‘siyasi anlamda’ yakın geçmişte 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de yaşandı. Nikos Christodoulides’in ‘partilerden sıyrılmış’ göründüğü, sürekli ‘partiler tarafından desteklenip desteklenmediğime bakmaksızın bağımsız olarak ilerleyeceğim’ dediği, ve nihayetinde vatandaşların, seçim sırasında onu destekleyen DİKO veya başka herhangi bir partiye pay çıkarmadan onu Cumhurbaşkanı olarak seçtiği dönem.
Sonuç olarak en endişe verici olan şu ki, sonuçların üzerinden 48 saat geçmesine rağmen siyasi partiler mesajı alamamış gibi görünüyor. Tam tersine, ilk tepkileri seçmenlerin kendilerini suçlamaya çalışmak (!) oldu; oysa ki bunun yerine ciddi bir ‘iç gözlem’ yapıp… asıl suçlunun kim olduğunu fark etmeye çalışabilirlerdi!
Kaynak: FIDIAS: PARTİLERİ ‘BURUŞTURARAK’ ÇÖP KUTUSUNA ATAN GENÇ ADAM
