| POLİTİKA |YENİDÜZEN

BİR KURULTAYIN HİKÂYESİ: OLGUNLUK, CESARET VE YENİ LİDERLİK

ENGLISH (İNGİLİZCE)

Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin 55 yıllık tarihinde ilk kadın başkanı seçildi.

Sıla Usar İncirli, neredeyse partiyle “birlikte doğmuş”, onunla büyümüş, hikâyesini örgütlü bir yaşamın içinden kurmuş bir isim. Diğer adaylardan en görünür farkı da buydu belki: Partilinin belleğine, kültürüne, duygusuna dokunan bir aidiyet…

Bilgisini, bilincini, kararlılığını ve mücadele birikimini ortaya koydu. Ama “duygusunu” da geçirdi partiliye…

O nedenle “bu seçim ikinci tura kalır” genel düşüncesine rağmen çoğunluğun oyuyla yarıştan “başkan” olarak çıktı.

Dr. Sıla Usar İncirli elbette yalnızca “duyguyla” kazanmadı; adaylık kararını ciddiye aldı ve iyi çalıştı. CTP’nin son yıllardaki en yüksek katılımlı kurultaylarından birine ulaşılması tesadüf değil; bir inancın, emeğin, kararlılığın kolektif sonucu…

Kurultay’ı yalnızca bir “Başkan” gibi değil bir “Başbakan” gibi selamladı aynı zamanda…

***

Bir önemli not da üç adayın ve partinin demokratik olgunluğuna…

Ne biçim kurultay, ne kavga var, ne adaylar arasında sataşma” dedi bir gazeteci dostum…

Cumhuriyetçi Türk Partisi Olağanüstü Kurultayı’nda hiç yükselmedi tansiyon…

Üç aday birbirlerinin isimlerini hep saygıyla andı, hiç kimse çirkinleşmedi; ülkenin geleceğine, partinin ülkeyi dönüştürme sorumluluğuna dikkat çektiler.

Çok alışılmış değil bu durum…
Ulusal Birlik Partisi, Yeniden Doğuş Partisi hatta Demokrat Parti kurultaylarında neler yaşandığı bu ülke insanının hafızasında var.

Elbette mesele sadece bir “dayanışma romantizmi” de değil…
Bundan sonrası önemli…

Derin bir çürümenin yaşandığı ülkeyi ayağa kaldırmak kolay olmayacak. Çünkü yerleşik alışkanlıklar statükoyu betonlaştırıyor; gerçek bir değişim için birilerinin rahatını bozmak, keyfini kaçırmak, çıkar düzenlerini dağıtmak gerekiyor.

Kararlılık, irade ve cesaret önemli yeni dönemde… Kapsayıcılık, çoğulculuk, ortaklaşma şart… Bir de gerçekçilik…

“Sol” değerler yani eşitlik, özgürlük, adalet, sosyal refah ve barış kültürü tüm çözümlerin anahtarı olmalı… Demokrasi korunmalı, iradeye sahip çıkılmalı, varlığımız gözetilmeli…

***

“CTP Kurultayı”na dair bir dikkatimi çeken de şu oldu: Gençlerin çok daha yoğun, aktif, etkin katılımına ihtiyaç var. Çünkü kamuoyu araştırmalarında genç seçmen önemli bir çoğunlukla “sağ” ya da “ulusal” partilere güvenmiyor. “Kurultay”da oy kullanan profile baktığımızda gençler yoğunluklu değildi. Partinin genç üyelerini, kadrolarını, neferlerini artırması öncelikli olmalı…

***
Cumhuriyetçi Türk Partisi, demokratik olgunluğu kadar organizasyon yeteneği ile de örnek oldu.

Yine teknolojiyi etkin kullandı; son oy saat 20:00’de sandığa atıldı, beş dakika içerisinde sonuçlar açıklandı. Üstelik de hiçbir tartışmaya yer vermeden…

***

Kurultayın kaybedeni yok. Bizim için kazanmak bu memlekette barış olmasıdır” demişti Sıla Usar…

Bu yolu, CTP’nin iktidarıyla taçlandıracağız. Biz buradan hep birlikte kazanarak çıkıyoruz” demişti Erkut Şahali…

Yoldaşlık en karanlık anda bile emeğe, inanca, irili ufaklı zaferlere, sevince, kedere, her ne olursa olsun birbirimize sahip çıkabilmektir.” demişti Asım Akansoy…

Şimdi bu sözleri hayat sınayacak.

Umut insan hakkı…
Toplumun umudu yeni dönemde CTP ve Sıla Usar İncirli…

Başarılar!

Bu köşe yazısı ilk defa 01.12.2025 tarihinde yayımlanmıştır.

Kaynak: BİR KURULTAYIN HİKÂYESİ: OLGUNLUK, CESARET VE YENİ LİDERLİK

image_printPrint
Share:
CENK MUTLUYAKALI | YENİDÜZEN
Cenk MUTLUYAKALI, 1971 yılında Kıbrıs’ın Leymosun (Limasol) şehrinde doğdu, savaşın ardından ailesi ile birlikte Girne’ye göç etti. Gazeteciliğe 1989 yılında KIBRIS gazetesinde başladı. United Medya Grubu’nun kuruluşunda görev aldı. 2001 - 2021 döneminde 20 yıl YENİDÜZEN gazetesinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. Halen, Yenidüzen gazetesinde günlük deneme, haber ve röportajlar yazıyor; dönem dönem televizyon programları hazırlıyor. Kıbrıs Türk Basın Kartı Komisyonu ve Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nde başkanlık görevlerinde bulundu. Meslek yolculuğunda çeşitli ödüller aldı, en son, iki toplumlu Yeni Kıbrıs Derneği tarafından “Barış Gazeteciliği Ödülü”ne layık görüldü. Yayınlanmış deneme ve röportaj kitapları vardır, “Salıncak” adlı romanı Kor Kitap tarafından yayınlanmış, Heterotopya Yayınları tarafından «Η κούνια» adıyla Yunancaya çevrilmiştir.

BUNLAR DA İLGİNİZİ SEÇEBİLİR