ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)
Efendim bu ülkeyi seviyor musunuz?
Bu ülke derken?
Bu devlet mi?
Kıbrıs Adası mı?
Kıbrıs Cumhuriyeti mi?
Yoksa KKTC mi?
-*-*-
Abi – abla hiç fark etmez!
Hangisini seversen sev!
-*-*-
Şu anda KKTC’de miyiz?
Evet!
O zaman, lütfen KKTC’yi seviniz!
Biraz olsun!
-*-*-
Türkiye’deki yönetenlere de gitsin bu mesajım!
Lütfen!
Siz de buraları, dilinizden düşürmediğiniz eğer gerçekten doğruysa ve biraz olsun seviyorsanız, bu yaşananlara onay vermekten vazgeçin!
-*-*-
Ne midir yaşananlar?
-*-*-
Kardeşim, ülkede sağlam sektör, sağlam siyaset kalmadı!
-*-*-
Kıbrıs sorununu çökerttiniz, “iki devlet” siyasetiniz bitti!
Kabul edin!
Rezil oldunuz!
Öz kardeşleriniz bile sizi sattı, terk etti!
-*-*-
Eğitimi sıfırladınız!
Üniversitelerin itibarını yerle bir ettiniz!
Ama hepsinden acısı, yurtta ya da yurt dışında mezun olan çocuklarımız bu ülkede kalmıyor, kalmak istemiyor!
-*-*-
Çocuklarımızla oynadınız!
Oynuyorsunuz hala!
-*-*-
Maliyeyi batırdınız!
Geri ödeyemeyecek seviyede borçlandınız ve hala hiç utanmadan, hiç çekinmeden sağda solda saçmalıyorsunuz!
-*-*-
Kara para getirip, ondan da nemalanmak, son bir vuruş yapmak gibi görünüyor!
Hiçbir insan evladı, bu yaptığınızın doğru olduğunu söyleyemez!
-*-*-
Çocuklarımızın burslarını bile yatıramıyorsunuz!
Birkaç ay sonra maaş ödeyemez hale geleceksiniz!
-*-*-
Emlak sektörüne öyle bir geri zekalı darbe vurdunuz ki; kimse ev satamaz hale geldi; tüm yabancı müşteri kaçtı; daha önce alan da sattı!
-*-*-
Çok sövdüğünüz Ortodoks Kilisesi, en faşistinden Rum örgütleri, her hangi bir Rum siyasetçisi; sizin emlak sektörümüze bir yasa değişikliği ile verdiğiniz zararı, elli sene uğraşsa vermezdi!
-*-*-
Turizm, tam bir saçmalama dönemindedir…
Abuk sabuk, gerçek dışı, hayal ürünü bile olmayan açıklamalarla, bu sektör bir yere gidemez…
-*-*-
Ha ne mi yapmak lazım?
Önce istifa edeceksiniz!
En başta o emlak yasası ile ilgili hatayı yapan İçişleri Bakanı, eğitimde kaosun sorumlusu Eğitim Bakanı ve tarihin en berbat maliyesine bakanlık yapan arkadaş ile ne dediğini bile bilmeyen Turizm Bakanı!
Ve elbette hepsinden sorumlu Başbakan ile Cumhurbaşkanı!
-*-*-
Lütfen!
Kabul edin!
İçinden çıkılmaz bir duruma soktuğunuz bu memlekette, partinize bile zarar veriyorsunuz!
-*-*-
Evet, Ulusal Birlik Partisi (UBP) de darmadağın…
Parti doğru dürüst toplantı yapamıyor, ürettiği kararları dahi uygulayamıyor…
Karar verin, Ersin Tatar adayınız mı değil mi?
-*-*-
Bu yönde bir kaç hafta önce aldığınız karar geçerli mi yoksa iptal mi?
-*-*-
Aslında boşuna yazıyoruz!
En iyisi, sizin istifanızı veya derhal erken seçim kararınızı beklemek yerine; tüm partililerinizin, tüm mağdur sektör temsilcilerinin Cuma günkü mitingte hazır olmasıdır…
-*-*-
UBP’liler de sokağa çıkmak zorundadır!
Çünkü onlar da bu ülkenin insanıdır ve kendi hükümetlerinin bu ülkeyi ne hale getirdiği apaçıktır!
Onların da çocukları, yaşanan bu çirkin mağduriyetten nasibini almaktadır!
-*-*-
Cuma günü genel greve destek verelim!
Cuma günü sokağı, caddeyi, Lekfoşa’yı inletelim!
Eski Peyak önünde buluşalım!
-*-*-
İnanın, UBP’ye ve iki destekçisi partiye vereceğiniz ders; bu ülkeye güzellik olarak ger dönecektir!
-*-*-
Artık hırsızlık, ahlaksızlık, rüşvet, garip ilişkiler bitirilmelidir…
Buna en fazla ihtiyacı olan UBP’dir!
Bırakın, bu parti büyük bir yenilgi alsın; bırakın bu parti cumhurbaşkanlığına aday bile çıkarmasın!
-*-*-
Çok ciddi ve iddialıyım; bu ülkede değişim şarttır!
Bu ülkede herkesin dalga geçtiği bir lider; herkesin suçladığı bir hükümete artık izin vermeyelim…
-*-*-
UBP’de disiplin, ülke sevgisi kalmamıştır ve eğer bunu yeniden sağlamak gerekiyorsa, bu partinin en az iki dönem muhalefette kalması ve çok daha genç, çok daha dinamik kadrolar oluşturması kaçınılmazdır…
-*-*-
Haaaa Türkiye mi?
Türkiye’nin burada dönen dolaplardan haberinin olmadığını kimse söylemesin!
Ya bu pisliğin, bu çirkefin onlar da nemalanıcısıdır ya da kedilerine düşen görev, bu salya düzenin sonlandırılması için, alışık olanlara talimatını vermesidir!
-*-*-
Sevgili Hüseyin Ekmekçi’nin lafıdır; O’ndan aşırdım; “sevin be bu ülkeyi”…
Ve gidin!
-*-*-
Hem partinizin önünü açın hem artık bu ülkeyi daha fazla kirletmeyin!
Korkmayın!
Giderken koltuklarınızı da alabilirsiniz!
Çünkü o kadar pislediniz ki, sizden başkası oturamaz!
Bu köşe yazısı ilk defa 29.04.2025 tarihinde yayımlanmıştır.
Kaynak: BU ÜLKEYİ SEVİYOR MUSUNUZ?