ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)
Artık hepimiz rahat uyuyabiliriz. Ülkenin bir numaralı kamu düşmanı tespit edildi—halkın düşmanı, demokrasiye, kurumlara ve toplumun dokusuna yönelik en büyük tehdit. Ve bu, dokuz ay içinde ikinci kez yaşanıyor!
İlki, Sayıştay Başkanlığı görevinden alınmasıydı. O zamanlar Yüksek Mahkeme, Başsavcılık, Başsavcı Yardımcısı, Cumhurbaşkanlığı ve DİSİ, ülkenin tüm sorunlarından, belki de ülkede işini gerçekten yapan tek kamu görevlisinin sorumlu olduğu sonucuna varmıştı. Bugün, hemen hemen aynı kişiler artı polis, Odysseas Michaelidis’in pratikte ‘kurumların 17 Kasım’ı’ olduğuna bize ikna etmeye çalışıyor—demokratik sistemimizin temellerine bomba yerleştiren, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tüm yapısını havaya uçurmakla tehdit eden bir terörist [Editörün notu: 17 Kasım Devrimci Örgütü, 1975-2002 yılları arasında çeşitli ölümcül saldırı ve soygunlara imza atan Yunan Marksist-Leninist bir şehir gerilla örgütüydü]. İronik bir biçimde, bu yapı kurulduğu günden bu yana istikrarlı ve sistematik bir şekilde zaten yıkılmaktadır.
Evet, Odysseas’ın, cumhurbaşkanlığı sarayı, Anastasiades, başsavcı ve sekiz yüksek mahkeme yargıcının kendisinin görevden alınmasını amaçlayan bir komplo kurdukları yönündeki şikayeti “Bana güven, kardeşim” düzeyindeki kaynaklara dayanıyor, ve yıllardır kamuoyunda duyageldiğimiz sayısız benzer, uydurma ve asılsız iddialardan daha iyi ya da daha kötü olmayan bir masal gibi geliyor. Ancak kamusal figrülerin hiçbiri, 1960’lardan kalma ve çoktan yürürlükten kaldırılması gereken “mahkemeye itaatsizlik” gibi saçma suçlamalarla karakola götürülmedi. Daha birkaç gün önce, çöp kutularını boşaltmak ve Belediye Bahçesi’ni doldurmak arasında zaman bulup soruşturma yapan sevgili “Yapma” Fedon [Editörün notu: Burada Baf belediye başkanı Fedon Fedonos’a referans verilmektedir] şu sonuca varmıştı: a) adadaki bazı foreks şirketlerinin Latin Amerika’da çok sayıda müşterisi bulunuyor, dolayısıyla bunlar kartel muhasebecileridir; ve b) bazı çevrimiçi üniversite programları sahte. Adil olmak gerekirse, Fedon polis tarafından kanıt (?) sunması için çağrıldı ancak yine saldırıya geçti, onu kartellerin eline bıraktıkları için polisi suçladı, hayatının tehlikede olduğunu iddia etti (Narcos‘un yanı sıra Sicario‘yu da izlediği belli) ve Komisere, ifadesini kendi seçtiği zaman ve yerde vereceğini söyledi çünkü… siktir git, işte bu yüzden.
Gerçek şu ki, kamuoyunda tanınan kişilerin uydurduğu çeşitli hikayeler genellikle bu şekilde ele alınır çünkü paçayı kurtarma şansına sahiptirler. En iyi ihtimalle, iddianın konusu hakkında bir soruşturma açılabilir. Odysseas’ın durumunda ise, şikayetin içeriğinin görmezden gelinmesi bir yana, kendisi muhtemelen hiç bir mahkumiyetle sonuçlanmamış 1960’lardan kalma eski bir yasa uyarınca yargılanma riskiyle karşı karşıya. Kesin olan bir şey var: Bu polis teşkilatı bir davayla ilgili olarak aşırı çaba gösterdiğinde, genellikle buradan pis kokular gelir. Nefret suçlarına, yeraltı dünyasına, holiganlığa ve aşırı sağcı haydutlara karşı takdire şayan bir hoşgörü sergileyen, ancak federasyon yanlısı pankart açan gazeteciler veya (artık siyasi bir figür olan) Odysseas’ın şimdiye kadar olduğu gibi görmezden gelinebilecek açıklamalarına karşı sıfır tolerans gösteren bir polis teşkilatından bahsediyoruz. Bu arada polis, gazetecileri karakola çağırarak Odysseas’ın konuk olarak bulunduğu kendi programlarında gerçekten yer alıp almadıklarını, ve binlerce izleyicinin duyduğu ve gördüğü sözleri gerçekten söyleyip söylemediğini doğrulamak için değerli mesai saatlerini boşa harcıyor. Yapmayın, yahu!
Bu bok fırtınasının—yani absürt polis-siyaset tiyatrosunun—ortasında polis, başsavcı ve cumhurbaşkanlığı sarayı bir kez daha (tanıdık gaslighting yöntemini kullanarak) Odysseas’ı takip etmenin ve gazetecilere toplu sorgulamalar yapmanın… demokrasi, kamu yararı ve kurumların savunmasına hizmet edeceğine bizi ikna etmeye çalışıyor—Odysseas’ın sözlerine ve gazetecilerin sözlerini nerede sarfettiklerine dikkat etmeleri gerektiğine dair mesaj vermeye çalışmıyor.
Evet, haklısınız. Bu sefer gerçekten inanmışsınız gibi bir daha deneyin.
Bu köşe yazısı ilk defa 11.06.2025 tarihinde yayınlanmıştır.
Kaynak: EĞER GERÇEKTEN SİZİN PEŞİNİZDELERSE, PARANOYAK DEĞİLSİNİZ