ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)
Bu konuda çok şey biliyormuş gibi konuşmak – ya da yazmak komik olur!
Hangi konuda mı?
Füzeler konusunda!
Menzili şu kadar kilometre!
Nükleer başlık da takılabilir falan ve de filan!
-*-*-
İran, İsrail’i bombalıyor ya ve biz de bu füzeleri havada görüyoruz ya…
Acaba bu füzelerden biri, İsrail’den en az 300 kilometre uzaktaki Kıbrıs Adası’na ve bu Ada’nın Kuzey tarafındaki KKTC’ye isabet eder mi?
-*-*-
81’lik havan mantığıyla – hesaplayarak attıklarından eminim!
Haliyle 300 kilometrelik bir “hata” payı için “gözcü” ya da “nişancının” falan sarhoş olması gerekir!
-*-*-
Şaka!
Ama bu işin şakası olmaz tabii ki!
-*-*-
Bazı konularda illa ki açıklama yapma hastalığımız var, “senin etin ne budun ne?” diye sorasım geliyor!
Bu yüzden de yazıya “biliyormuş gibi konuşmamak lazım” şeklinde başladım…
-*-*-
Bazen yönetenlerimiz öyle açıklamalar yapıyor ki, sanırsınız Dünya siyasetini külliyeden şekillendiriyoruz!
Hiçbir güç ve nüfuza sahip olmayan “yasal bile kabul edilmeyen” – “eti budu yarım önge çekmeyen” bir garip ülkedir KKTC!
-*-*-
Haliyle İran veya İsrail’in hedefinde olma olasılığı sıfırdır!
-*-*-
Haaa İran, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni vurur mu?
İngiltere savaşa girerse belki!
Yani Ağrotur ve Dikelya ama daha da çok tabii ki faal olan Ağrotur tehlikede!
-*-*-
Peki hedef şaşar mı?
Yüz kilometre kayabilir mi?
-*-*-
Ersin Tatar’a sormak lazım!
İyi hesap yapan biridir…
Kendi açıklamasında da dediği gibi Yaşar Güler ile de telefonda konuşabiliyor…
E Yaşar Güler eski bir orgeneral – askerlik – füze bilgisi mutlaka vardır!
Eminim Tatar’a bir şeyler de anlatıyordur!
Umarım arada, “siz askerliğinizi nerede yaptınız Ersin Bey?” gibi bir soru da sormaz!
-*-*-
Neyse, savaş yayılabilir mi?
Özelde KKTC, genelde tüm Ada olası bir saldırı tehdidi altında mı?
Bilemem!
-*-*-
Tedbir almak şart mı?
Mutlaka şart!
-*-*-
Tedbir almak nedir?
Önce gereksiz ve “aha iş yapıyoruz – toplantıdayız” görüntüleriyle birlikte saçma sapan açıklamalar yapma hastalığını durdurmak lazımdır…
-*-*-
Sonra, mesela sığınak konusudur…
Nüfusu bilmiyoruz; neye göre hesaplayacağız belli değil!
Üstüne üstlük sığınak fonunun parasını yemişiz!
Klasik bir KKTC film senaryosu!
Parayı yedik, sığınak yok!
Sığınağa kaç kişi girecek hesaplama şansımız da guduru!
-*-*-
Bu arada petrol fiyatları yükseliyor…
Türk Lirası dün yine değer kaybını sürdürdü…
“Turizm ne olacak?” konusu var!
Bu konularda neler yapılabileceğini konuşmak, tedbir almak şarttır…
-*-*-
Kısacası diyeceğim şudur; bizi yönetenlerin açıklamaları kelimenin tam anlamıyla “gereksiz”!
Tamamen şov maksatlı!
Gerekli olanlarla ilgili de pek kafa yoran yok!
Hatta hiç yok!
-*-*-
Ayrıca ne yapabiliriz ki?
Etimiz ne budumuz ne?
-*-*-
İsrail, olur da – kazanır da – İran bir şekilde rejim değiştirir de – İran’dan sonra Türkiye’ye sıra gelirse – ki ihtimal verenler vardır; o zaman ne yapacağımızı düşünmekte fayda var!
Veya, Türkiye herhalde onu da düşünmüştür!
Bu köşe yazısı ilk defa 16.06.2025 tarihinde yayımlanmıştır.
Kaynak: ETİN NE BUDUN NE?