| SOSYAL KONULAR |YENİDÜZEN

‘HOROZ DÖVÜŞÜ KÜLTÜRDÜR’ GÖRÜŞÜ ‘TAMAMEN DUYGUSAL’

ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)

İnsan, yarattığı tüketim odaklı ve sürdürülmesi mümkün olmayan sistem neticesinde kendi sonunu hazırlıyor. Genel ifade ile iklim krizi olarak karşımıza çıkan sorunlar, her geçen gün dağ gibi büyüyor ve doğanın güzelliklerini yok ediyorlar. Tüm bunların sorumlusu kim? İnsanlar yani biz, hepimiz, doymak bilmez rant hırsımız.

Bu sistem bizi o denli bencilliğe sürüklüyor ki, tüm canlıların hakları üzerinde hak sahibi olduğumuzu sanıyoruz. Halbuki hepimiz bir döngünün parçasıyız. Bu gerçeği inatla yok sayıyoruz. O kadar normalleştirmişiz ki hayvanların şiddete maruz kalabilmesini, bunu sorgulayanları marjinalleştiriyor ve yürüttükleri mücadeleyi manasızlaştırıyoruz.

Tabi ki genelleme yapmıyorum. Ama biraz aynaya bakmak hepimize iyi gelecektir diye düşünüyorum. Böylece Meclis’in Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi’nin gündemine gelen Ceza (Değişiklik) Yasası metnine karşı çıkanların neye hizmet ettiğini, ne için olumsuz oy kullandıklarını yeniden düşünmelerini istiyorum. Bu süreçte toplum olarak bizim de manipülasyonlara karşı tetikte olmamız gerekiyor.

***

Geçtiğimiz hafta gündeme ‘horoz dövüşü meselesi’ olarak düşen ama aslında hayvanların can kabul edilip şiddete karşı korunmasına yönelik hazırlanan Ceza Yasası değişliği Meclis’te gergin anların yaşanmasına neden oldu. Başta Kıbrıs Türk Barolar Birliği Hayvan Hakları Komitesi olmak üzere sivil toplum örgütlerinin katılımı ile gerçekleştirilen komite toplantıları neticesinde UBP ve CTP’li vekillerin oy birliği ile Genel Kurul’a sevk ettikleri bir mevzuat değişikliğinden bahsediyoruz. Yani herkesin hemfikir olduğu bir metin.

Meclis kürsüsünden canhıraş, adeta ağızdan köpükler saçılarak yapılan konuşmalar sonucunda konu civcivli bir şekilde gündeme oturdu.

***

Gelin hangi mevzuata karşı çıkıldığına daha yakından bakalım. Ceza (Değişiklik) Yasa Önerisi ilk etapta hayvanların mal değil, can oldukları tespitini yapıyor. Hayvan kelimesini, omurga ve sinir sistemine sahip canlı olarak tanımlıyor. Egzotik ve yaban hayvanların ne olduğunu da ayrıca belirtiyor. Nesli tükenmekte olan hayvanları korumanın önemine de özellikle vurgu yapıyor.

‘Hayvanlara Karşı İşlenen Suçlar’ başlığı altında; hayvan öldürme, hayvana tecavüz etme, ihmal ederek hayvanın ölümüne neden olma, hayvan yaralama veya zarar verme, hayvana zarar vermeye yönelik tehdit, hayvan kaçakçılığı, hayvan kaçırmak, hayvanı tutsak etmek, hayvanı terk etmek ve hayvan dövüşleri gibi maddeler düzenleniyor. Yaratılan algı oyunları sebebiyle sadece dövüş meselesine indirgenen mevzuat, aslında çok değerli bir hak olan yaşam ve vücut bütünlüğünü korumayı hedefliyor. Avcılık fiili ve haşerelere karşı yapılacak müdahaleler ise hayvan öldürme maddesinin kapsamının dışında tutuluyor.

***

Aktarmaya çalıştığım maddelerden bir kısmı hâli hazırda ceza yasasında var olmakla birlikte (mesela hayvana tecavüz abuk bir şekilde hayvanlarla cinsi münasebet diye isimlendiriliyor), pek çok fiil de zaten Hayvan Refahı Yasası’nda mevcut. Mesela üzerine günlerce paparalar koparılan hayvan dövüşü (düzenlemek, katılmak, hayvanları katmak), hayvanları terk etmek, hayvanlar üzerinden bahis oynatmak – hayvanı ödül, ikramiye ve hediye olarak vermek zaten 2013 yılından beri yasak ve suç kapsamına alınmış. Aksi uygulamalara yönelik de para ve hapis cezaları düzenlenmiştir.

Mevzuat bu çerçevede olmasına rağmen, yaratılan kargaşa sebebiyle, yasa önerisi yeniden görüşülmek için Genel Kurul’dan Komite’ye aktarıldı. Orada yürütülen tartışma ve pazarlıklardan sonra zaten Hayvan Refahı Yasası’nda suç olarak düzenlenen Hayvan Dövüşü maddesi oy birliği ile metinden çıkarıldı. Ama bu da yetmedi! Hükümeti temsil eden vekillerin isteği üzerine, değişiklik önerisi UBP grubuna gönderildi.

Atılan bu adımla şunu mu anlamamız gerekiyor: UBP başta olmak üzere DP ve YDP vekilleri; hayvanlara tecavüz edilmesine, hayvanların öldürülmesine – yaralanmasına, ihmal edilmesine, terk edilmesine, işkence sonucu zarara uğramasına, kaçırılmasına, tehdit öznesi hâline getirilmesine ve tutsak edilmesine mi karşı çıkıyorlar? Öyleyse açıkça söylensin, bilelim…

Yasa için yaratılan muhalefetin gerçek sebebi, suni gerekçelerle gizlenmeye çalışılıyor. Zaten suç olarak düzenlenen hayvan dövüşleri maddesinin, sanki ilk defa mevzuata dahil ediliyor gibi hayat memat meselesi haline getirilmesi, bu fiiller üzerinden elde edilen yasa dışı kazancın korunmak istendiği algısını güçlendiriyor. Maalesef hakikat bu. Netice itibariyle, 2013 yılından beri suç olarak düzenlenen bariz şiddet fiilleri, yasa dışı bahis gelirini kaybetme kaygısı ile meşrulaştırılıyor.

Bu köşe yazısı ilk defa 21.01.2025 tarihinde yayımlanmıştır.

Kaynak: ‘HOROZ DÖVÜŞÜ KÜLTÜRDÜR’ GÖRÜŞÜ ‘TAMAMEN DUYGUSAL’

image_printPrint
Share:
ASLI MURAT | YENİDÜZEN
Eylül ayının 25'inci günü, 1985 yılında dünya ile buluştum. Sonbaharda doğduğumdan mıdır bilmem, hüzünlü bir yapıya sahibim. Hüzünlü ama üzgün değil. İnsan üzgün olmamalı. Aksi takdirde yaşama olan inancını kaybediyor. Eşitliği ve adaleti önemseyen sol görüşlü bir aile ortamında büyüdüm. Mücadeleci ve feminist duruşumun temelleri o zamanlarda atıldı. Sonrasında İstanbul Üniversitesi'nde Hukuk eğitimi aldım, 2008 yılında avukat oldum. Tabi ki ruhum bunaldı, içim içime sığmadı ve İstanbul Bilgi'de İnsan Hakları Hukuku master programında eğitime devam ettim. Ardından yine kafese dönüş. 2011'den beri barışı hayal ederek; avukatlık yapıyor, sivil toplumda araştırmalar yürütüyor, siyasetle haşır neşir oluyor ve yazıyorum.

BUNLAR DA İLGİNİZİ SEÇEBİLİR