| Politika |YENİDÜZEN

‘AÇ GÖZLÜLÜK’ SINIRI  

ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)

“Açlık” sınırı konuşulurken, bir soru attım ortaya: “Tokluk sınırı” nedir?

Daha açık söyleyeyim:
“Aç Gözlülük Sınırı.”

Çünkü eğer “arsızlara” ses çıkarmazsa bu toplum, asla açlara sıra gelmeyecek.
Yoksulluk pek de gündem olmayacak eğer “tokluğun” sınırını çizemezsek!

Karın tokluğu anlamında demiyorum.
Doyumsuzluktan söz ediyorum elbette!

***

Yurt dışından gelen bir arkadaşım, birkaç gece dışarı çıktıktan sonra bana şu soruyu yöneltti:
“Hep şikayet ediyorsunuz ama her gittiğim restoran, meyhane, hep doluydu, üstelik de gürül gürül akıyordu alkol.”
Bir de “görünmez” çoğunluk var tabii…
Ne ilginçtir, bu kesim, kendilerine yoksulluğu dayatan milliyetçilikten yana kullanıyor tercihini…

***

Hem yiyorsak, içiyorsak, her gece, dertliyiz diyedir genelde (!)

***
“Yeterince üretemeyen, yüksek kalitede üretemeyen toplumlar, yaratıcılık düzeyleri düşük toplumlardır” der yazar Besim F. Dellaloğlu…

Bir başka yazısında şu saptamayı yapar: “Etnik kimliği, dini, mezhebi, ideolojisiyle fazla mutlu olan toplumlar, yani kimlikleri kişiliklerinin önünde giden kalabalıkların da yaratıcılığı zayıf olur.”

Üretenlerin değil tüketenlerin çoğunluk olduğu bir yerde yaşıyoruz.
Yaratıcılık değil de söylenme çoktur bizde…
Bir de bilmişlik…

***

Yine Besim F. Dellaloğlu’ndan alıntı yapacak olursak…
“Her anlamda yaratıcılık, üretkenlik için aynı zamanda idrak, hafıza, kültürel birikim ve olgunluk, muhayyile, tefekkür açısından da donanımlı olmanız gerekir.”
İdrak, anlama yeteneğidir.
Muhayyile, hayal gücü…
Tefekkür de düşünme yetisi…
Şimdi bir hesaplayınız, üretkenlik ve yaratıcılık için yolun neresindeyiz?

***

Açlığın sınırını öğrendik de…
Aç gözlülüğün, arsızlığın, yüzsüzlüğün öğrenemedik bir türlü…
Ne zamanki “açlar” başlayacak o “arsızları” yemeye, işte o zaman umutlanacağız birlikte!

Kaynak: ‘AÇ GÖZLÜLÜK’ SINIRI  

image_printPrint
CENK MUTLUYAKALI | YENİDÜZEN
Cenk MUTLUYAKALI, 1971 yılında Kıbrıs’ın Leymosun (Limasol) şehrinde doğdu, savaşın ardından ailesi ile birlikte Girne’ye göç etti. Gazeteciliğe 1989 yılında KIBRIS gazetesinde başladı. United Medya Grubu’nun kuruluşunda görev aldı. 2001 yılından bugüne YENİDÜZEN gazetesinin Genel Yayın Yönetmenliğini yapıyor. Yenidüzen gazetesinde günlük deneme, haber ve röportajlar yazıyor; dönem dönem televizyon programları hazırlıyor. Kıbrıs Türk Basın Kartı Komisyonu ve Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nde başkanlık yaptı. Meslek yolculuğunda çeşitli ödüller aldı, en son, iki toplumlu Yeni Kıbrıs Derneği tarafından “Barış Gazeteciliği Ödülü”ne layık görüldü. Yayınlanmış deneme ve röportaj kitapları vardır, “Salıncak” adlı romanı Kor Kitap tarafından yayınlanmış, Heterotopya Yayınları tarafından «Η κούνια» adıyla Yunancaya çevrilmiştir.

BUNLAR DA İLGİNİZİ SEÇEBİLİR