ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)
2024’ün sonuna geldik ve şimdiden 2025’te tanık olacaklarımıza hazırlanıyoruz; bu yılki deneyimlerimize bakılırsa pek de iyi gitmeyecek gibi görünüyor. Birileri bunu karamsarlık olarak adlandırabilir ama onları suçlayamam çünkü bu bir bakıma öyle.
Sadede gelirsek; bu (parlamenter) yıl toplum ile adaletsizlik ve ‘yasal’ soyguna karşı çıkan tüm güçler için bir zaferle sonuçlanabilirdi, ancak görüyorsunuz, bazı insanlar farklı bir görüşe sahipti ve son sözlerini söylememişlerdi. Yani bir nevi, takvim yılı bankacıların tebessümü ve toplumsal kasvetle kapanıyor çünkü temelinde toplumsallık bulunan bir teklif başarısızlıkla sonuçlandı fakat bu kendiliğinden olmadı. Bazı insanlar durumu bu noktaya getirdi.
Bankaların aşırı karlarının vergilendirilmesi, belirsizlikler veya siyasi hile içermeyen, bankacılara göz kırpmayan, ve vatandaşlar ile mevduat sahiplerine küçük ödüller vermek üzere adım atmayan, açık bir öneriydi. Bunu not etmekte fayda var, zira geçen hafta Temsilciler Meclisi’nde teklifin ‘muğlaklığı’ ya da ‘genel geçerliğine’ işaret eden tartışmalar yaşandı. Kendilerine verilen oylara sahip çıkmalarının ve istikrarın garantörüymüş gibi davranmamalarının daha iyi olacağına inanıyorum.
Ayrıca, eylemleri siyasi pozisyonları ile tutumlarını belirleyen milletvekilleri, neyi savunduklarını açıkça ifade eden partilerde—parlamento içinde veya dışında—yer almalı, veya tersine, ilerici ve gerçeğin otoritesi gibi görünen partiler aslında ne olduklarını açıkça belirtmelidir – böylece insanlar neye ve kime oy verdiklerini bilirler (tabii ki seçmenler sorumsuz davranmadan).
Temsilciler Meclisi’ndeki son olaylar bize son derece önemli bir şey öğretti: Seçilmiş her siyasetçi eylemleriyle değerlendirilir; toplantılarda, mitinglerde ve siyasi galalarda ara sıra yaptığı konuşmalar ya da steril, devrimci tantanalarla değil. Ve bir şey daha var ki, politik birer varlık olan herkes için, bir politikacıyı yüceltmek ne kadar kolaysa, onu güvenilirlik, dayanışma ve adalet tahtından indirmek de o kadar kolay olmalıdır.
Tarih çoğu zaman yalnızca trajedi olarak tekerrür eder, ancak bu, bir komedi olarak tekerrür etmesinden daha öğreticidir. Siyasi temsilcilerimizin sözlerini dikkatle dinleyelim, ancak bilhassa işlerin zorlaştığı durumlarda, eylemlerine daha yakından bakalım.
Bu makale ilk defa 17.12.24 tarihinde yayımlanmıştır.