| SOSYAL KONULAR |HALKIN SESİ

GÖÇMENKÖY’DE BİR KADININ “GUTSULLİ”Sİ VE NEW YORK’TA MAMDANİ…

ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)

Zohran Mamdani adında 33 yaşında Müslüman bir delikanlı…

Trump’a meydan okuyor…

“Faşist düzenini yıkacağız” diyor…

ABD Başkanı Trump; İran’a attığı bombalarla ve onların yok etme gücüyle gurur duyarken, New York kaynıyor…

Dünyada en çok Yahudi’nin yaşadığı bu kentte New York Belediye Başkanlığı’na koşan Müslüman, demokratik sosyalist Mamdani; Filistinlileri apaçık biçimde savunuyor ve “Netenyahu bu kente gelirse onu tutuklarım” diyor…

Canlı yayınlarda, diğer adaylar seçimleri kazanmaları halinde ilk ziyaret edecekleri ülkenin İsrail olacağını söylerken, Mamdani “soykırım”ları anlatıyor…

Trump’ın “kominist” diye aşağılamaya çalıştığı bu genç Afrikalı, New York Eyalet Meclisi Üyesi Uganda doğumlu, Hint asıllı Mamdani kitleleri coşturuyor, meydanlarda onbinleri kucaklıyor.

Öte yandan; Polonya kökenli bir Yahudi olan ABD Senatosu’nun en kıdemli bağımsız üyesi Bernie Sanders Trump’a ateş püskürüyor ve onu “otoriter, ırkçı, yalancı, sahtekâr ve milyarder elitlerin temsilcisi” olarak niteliyor.

Mamdani’yi apaçık biçimde destekleyen “demokratik sosyalist” Sanders, Trump’ı “Amerikan demokrasisine karşı en büyük tehdit” olarak görüyor.

Ve tüm bunlar “dünyanın hali nereye varacak?” sorusuyla birlikte beynimin tüm gözeneklerinde gezinirken, Göçmenköy’de olduğumu fark ediyorum…

Göçmenköy’de dört yol kavşağında “trafik ışıkları”nda kırmızıda bekliyorum.

Hiçbir gereği olmadan, oraya dikilen trafik ışıkları bunlar…

Trafiği tıkamaktan başka bir işe yaradıklarını sanmıyorum…

Zaten bazen çalışıyorlar, bazen de ışıkları yanmıyor…

Devrede oldukları zaman, upuzun kuyruklar oluşuyor, bozuk olduklarında ise trafik daha hızlı akıyor…

Aman diyorum, keşke hep bozuk olsalar…

Göçmenköy’den gelip, Fuar Yolu’na giden bir ana cadde burası…

Bu ana yolu kesen karşılıklı iki “tali yol”a, yere “bekleme” çizgisi çizdiniz mi, şoför orada durur bekler ve geçiş sırası kendisine gelince de anayolun karşısına geçer.

Yani; gereksiz bir “trafik ışığı” konmuş oraya…

Üstelik birkaç arabanın gerisinde kuyrukta beklerken, lambanın görünmesi de mümkün değil.

Her Tanrı’nın günü, bu kavşakta bunca “akılsızlık” en ince detaylarına kadar beynimi teslim alıyor…

Bir New York’a takılıyorum, bir Göçmenköy’e…

Yolları “dizayn” yapan uzman kadroların, bu işleri “yarıbuçuk” yapmalarının nedenleri beni rahat bırakmıyor…

Genellikle ağız dolusu, okkalı bir “küfür”le “yeşil”in yanmasını bekliyorum…

New York’ta geziniyordum ki, ana caddeden hışımla gelen bir siyah Mersedes’in “zınk” diye durmasına şahit oldum…

Dört yol ağzında son anda fark ettiği kırmızı ışıkta duran siyah yeni model Mersedes’i bir sahte sarı saçlı kadın sürüyordu.

Lefkoşa’da pahalı arabaları son zamanlarda “başörtülü” kadınlarımız sürdüğü için, bu kocaman plastik saç tokasıyla başı açık Mersedesli kadın dikkatimi çekti doğrusu…

Tabii, o ne New York’un gailesini çekiyor ne de Mamdani’nin…

Eminim; ne Filistin’deki soykırımdan, ne Trump’ın İran’a füze göndermesinden haberdardı…

Son iki yılda “aile bütçesi”nin ve “otomotiv sektörü”müzün sağladığı yeni olanaklarla “Z” plaka serisinden Mersedesinin keyfini sürüyordu…

Bu bakımsız saçlarıyla başı açık genç kadın, aniden camı açtı ve tam da dört yolun ortasına “gutsullisi”ni fırlattı…

Arkamda uzun bir kuyruk olmasa; koşarak yerden, attığı sigara izmaritini kendisine uzatarak “Efendim, sigaranızı yere düşürdünüz” diyecektim.

Diyemedim, çünkü önündeki trafik ışığı yeşil yanınca, fırlayıp gitti…

Karşıdan “gutsulli”ye bir bakış fırlattım…

Kadının arkasından, onu takip eden bir başka aracın rüzgârından savrulan izmarit, yolun ortasına doğru dans ederek koşmaya başladı…

Üstelik bir canlı gibi, dikine biçimde rüzgârda ilerliyordu…

Onu göz takibine aldım… Trafik ışığının dibinde, kendisi gibi “fırlatılmış” onlarca “gutsulli”ye ihanet ederek, onlardan uzaklaşmıştı…

Belli ki bu özel bir sigaranın, özel bir izmaritiydi…

Dirençliydi, dik durmasını, yerinde saymamayı, yürümeyi öğrenmişti…

Demek ki; Mersedesli kadın, ağzının tadını iyi biliyordu…

Bereket versin ki, kadın uzağımdaydı ve kendisi ile “muhatap” olmadım…

Gutsullisi ile daha çok ilgilenebilirdim aslında ama onu yol ortasında bıraktım ve olay yerinden kaçtım.

Bu tür “kamusal” meselelerde, eski “norm”lar artık geçerli değil diyerek teselli buldum…

Bize; okulda, düzgün davranmayanları “uyarmamız” öğretiliyordu.

Bu bir “yurttaşlık görevi”ydi…

Ama ya kadına bir laf etseydim de, beni yol ortasında bir güzel paylasa…

Boş verdim okulda öğrendiklerimizi, şimdi sokaktaki gerçekler önemli…

Daha birkaç hafta önce bu tür bir zengin “kadın”a rastlamıştım kapalı spor salonunun önünde…

Aracı, bahçeli bir evden çok daha pahalı bir “jip”ti…

Sanayi Bölgesi’nden çıkış yapıyordu…

Kırmızı ışıkta beklerken, arabasının kapısını açarak yere tükürdü ve yeniden aracına yerleşti.

Tam arkasındaydım ve mide bulantısı krizine girmiştim.

Hemen aklıma faşist bir politikacının sözü gelmişti. “Alışacaksınız…”

Beynimin yaptığı azizliğe bakın: New York’ta Mamdani’yi bıraktım, sınıf atlamaya çalışan kadınlara taktım…

Göçmenköy’ün ortasında bu ne böyle şimdi?

Bu köşe yazısı ilk defa 01.07.2025 tarihinde yayımlanmıştır.

Kaynak: GÖÇMENKÖY’DE BİR KADININ “GUTSULLİ”Sİ VE NEW YORK’TA MAMDANİ…

image_printPrint
Share:
HASAN KAHVECİOĞLU | HALKIN SESİ
Hasan Kahvecioğlu, 1952 yılında Lefkara köyünde doğdu. 1967 yılından beri Kıbrıs Türk basınında yazıları yayımlanmaktadır. Kurucusu olduğu Ortam gazetesinde uzun yıllar Genel Yayın Yönetmenliği ve köşe yazarlığı yaptı. Halkın Sesi, Bozkurt, Kıbrıs Postası gibi gazetelerde çalıştı. Yıllarca BRT’de “Güncel” ve “Doğruya Doğru” adında halk katılımlı salon programları hazırlayıp sundu. Kanal T ve Genç TV’de medya konularını ele alan tartışma programları hazırlayıp sundu. Radyo Mayıs’ın kurucusudur. Genel Yönetmeni olduğu bu radyoda uzun yıllar günlük programlar sundu. Bu radyoda İki dilli “Adamızın Sesi” programının yapımcısıdır. Politis gazetesinde yıllarca yazılar yazdı. Astra Radyosu’nda iki dilli programlar sundu. Halen, Halkın Sesi gazetesinde yazmaktadır. Yazıları Ahval, Avrupa, Nokta Kıbrıs’ta da yer almaktadır.

BUNLAR DA İLGİNİZİ SEÇEBİLİR