ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)
Keti Clerides’in görüşlerine katılmasanız da, görüşlerinin nasıl karşılanacağını umursamadan cesurca ifade etmesini mutlaka takdir ederdiniz.
“En iyi Türk, ölü Türk’tür” ve “en iyi Rum, ölü Rum’dur” şeklindeki genel kanının hakim olduğu bir dönemde, o iki taraf arasında iletişim kanalları bulunması gerektiğine inanıyordu.
Bu inancı, sosyal yaşamında izlediği yolun tamamını şekillendirdi ve onu fiilen kenara itti. Yine de, hoş görülmek veya gündemde kalmak için asla taviz vermedi.
Herkes babasının adını sömürürken de, o onu içinde taşıdı — her çocuğun ebeveynini taşıdığı gibi — ve onu kişisel çıkarları için kullanmaya çalışmadı.
Kıbrıs’ta olduğu kadar Yunanistan’da da olduğu gibi diğer varislerin aksine, Keti Clerides babasının kurduğu partiyi hiçbir zaman bir aile malı olarak görmedi.
Veraset hakkını talep etmedi ve seçim süreçlerinin ona izin verdiği sınırlar içinde kaldı. Diğer herkes ünlü Clerides soyunu öne sürerken, o mesafesini korudu.
Glafcos Clerides ile ilgili her şey (maddi veya manevi, teknesinden fikirlerine kadar) neredeyse putlaştırılırken, o popülist coşkuya kapılmadı ve akılcılığını korudu.
Tüm bunlar, hayattayken onu popüler olmayan bir kişi haline getirdi. Kıbrıslı Türklerle olan ilişkileri, hatta bir yakınlaşma adımı olarak Türkçe öğrenmesi, özellikle kendi partisindeki insanlar için küçümsenen davranışlardı.
Son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, görevden ayrılan cumhurbaşkanı ile ilgili bir tutum benimsemekten ve onunla karşılıklı sert sözler sarf etmekten çekinmedi ve onu doğrudan yolsuzlukla suçladı.
Söylediği başka şeylerin yanı sıra: “Ülkemiz küçük; hepimiz bazı şeyleri ve durumları biliyoruz ve bazen, işimize geldiğinde, bunları gizliyoruz. Ancak Kıbrıs’ta herkesin hayatı ve davranışları açık bir kitap gibidir, daha fazla yorum yapmam gerekmediğini düşünüyorum” dedi.
Bu son açıklaması, onu parti içinde ve birçok kişi nezdinde daha da az popüler biri haline getirdi. Ancak dün, ölüm haberini duyan herkes, ulusal meselelere yaptığı katkılar, cesareti, onuru ve savunduğu ilke ve değerler için onu övmeye başladı. Çünkü bu, görünüşte adettendir.
Bu köşe yazısı ilk defa 07.10.2025 tarihinde yayımlanmıştır.
