| KIBRIS SORUNU |PHILELEFTHEROS

CRANS MONTANA’DA NE OLMADI

ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)

Crans-Montana görüşmelerini canlı izlemiş olsak bile, muhtemelen kimin suçlu olduğu, neyi kabul etmemiz ve neyi reddetmemiz gerektiği konusunda zaten inandığımız şeye inanmaya devam ederdik. Bu köşede benzer tartışmaların şiddetle süregittiği 16 Kasım 2021 tarihinde de yazıldığı gibi, zihnimiz çoktan karar vermişti.

Bu kritik Kıbrıs müzakerelerinde tam olarak ne söylendi? Muhtemelen bunu asla bilemeyeceğiz. Bildiğimiz tek şey, neyin gerçekleşmediği: Kıbrıs sorunu çözülemedi. O dönemdeki coşkuya, iki tarafın anlaşmaya çok yaklaştığına dair haberlere rağmen, müzakereler sonuçsuz kaldı. Bu, kesin olan ve üzerinde hemfikir olabileceğimiz tek şey: Bazıları masadaki önerinin çöküşünü alkışlarken, diğerleri bunu kınadı.

O zamandan bu yana geçen sekiz yılda, müzakerelerin başarısızlığından kimin sorumlu olduğu konusunda tartışmalar sürüyor. Belki de bu tartışma belirli bir söylentiden değil, müzakere ekibimizin başkanı, Cumhurbaşkanı Nicos Anastasiades’in niyetleri ve zedelenmiş güvenilirliği hakkındaki derin şüpheden kaynaklanıyor.

Birçok kişi, çıkarlarını Anastasiades’in temsil ettiği elit sınıfın, konumlarını riske atmaya veya ekonomik pastadan paylarını paylaşmaya hazır olmadıkları için bir çözüm istemediğine inanıyor.

Bu ön kabulden hareketle, geminin batmasından sorumlu olan kişi doğrudan Anastasiades olarak gösterildi. Peki Anastasiades’in bu suçlamalara cevabı ne oldu? “Tarih beni yargılayacak, tıpkı hakikati ve tarihi gerçekleri çarpıtarak Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın prestijini zedeleyenleri yargılayacağı gibi.”

Sekiz yılın ardından, Kıbrıs sorunu donmuş durumda; işgal altındaki topraklarımız ve nüfusumuz her gün değişiyor; iki devletli çözüm gündemin merkezine oturdu, ve biz yine aynı noktaya geri döndük. Müzakere masasında gerçekte ne olduğunu veya bundan sonra ne olacağını keşfetmek için değil, bizim tarafımızın suçlu olduğu izleniminin nasıl oluşturulduğunu anlamak için. Kim, ne dedi?

Gerçekte ise, Hristos Stilianidis kendisine atfedilen sözleri söylemiş olsa bile, ortaya çıkan imaj açıkçası onunla ilgili değil. Müzakerelerin çökmesinden hemen sonra, adil olsun ya da olmasın, suç Anastasiades’e atfedildi. Neden? Çünkü saç kesimi, altın pasaportlu arkadaşları, Seyşel Adaları’na yaptığı geziler, çözüme dair isteğiyle ilgili söyledikleriyle birilerini ikna etme yeteneğini kaybetmişti.

Bu makale ilk defa 12.11.2025 tarihinde yayımlanmıştır.

image_printPrint
Share:
CHRYSTALLA HADJIDEMETRIOU | PHILELEFTHEROS
20 yıldır Philelefteros Gazetesi’nde her gün köşe yazıları yayınlanan Hadjidemetriou mimari dergi Synthesis’in de yazı işleri müdürüdür. Daha önce Alithia ve Politis gazetelerinde çalışmıştır. Digomo’da doğmuş ve Lefkoşa’da yaşamaktadır. Evlidir ve bir oğlu vardır.

BUNLAR DA İLGİNİZİ SEÇEBİLİR