ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)
Başpiskopos, Yeroşibu’daki kalkınma projelerini hayata geçirmek için tarihi eserleri buldozerle yerle bir etmek zorunda kalmadı. Yetkili devlet birimleri onu bu zahmetten planlarda değişiklik yaparak, kat sayısını ve alanı azaltarak kurtardı. Artık turizm tesisinin inşaasında yasal bir engele takılmadan ilerlenebilir. Ve tabii ki inşa edilecek tesis de, tam da söylendiği gibi tarihi eserlerle birlikte var olabilir.
Benzer bir olayı daha önce de yaşamıştık. Projenin iptalini gerektirecek yeni bir Kourion veya benzeri bir tarihi kalıntı keşfedilmesi ihtimaline karşın, kazmanın çok derine vurulmadığı basit bir kazı çalışması yapılır. İlk çıkan buluntuların hemen üzerine şeffaf bir yapı inşa edilir ve bu da mükemmel mazereti oluşturur: “Herhangi bir değeri olmayan tarihi eserler – sizinde gördüğünüz üzere – halkın görebileceği şekilde sergileniyor.” Ancak bu yerleri ziyaret etmek isteyenler, eserlere, turizm tesisinin bahçesinden, iç bahçesinden, park yerinden veya yüzme havuzundan geçerek ulaşamayacaklar. Hatta varlığından bile haberdar olmayacaklar. Ama yine de bu iki yapı yan yana varolmaya devam edecek. Sekiz katlı bir otel ve tarih. Ve tarihi daha da gölgede bırakmak için arka taraftaki araziye iki adet 12 katlı kule daha inşa edilecek. İlk etapta kuleler daha yüksek olacaktı, ancak sivil havacılığın itirazı üzerine, Baf Havalimanı’na inecek uçakların binalara çakılmamaları için, kat sayıları düşürülmüştü. Bakanlar Kurulu, 7/12/2017 tarihinde, tam da Şubat 2018 cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi, istisnai bir karar alarak ikiz kulelerin şehir planlama iznini geçirdi.
Ve şimdi, Hükümet (ki başındaki Cumhurbaşkanı Doğu Akdeniz’in ve Orta Doğun’un çevre sorunlarını çözmek için inisiyatif alma teklifinde bulundu) görev süresinin dolmasına birkaç ay kala tüm yarım kalmış işleri tamamlamaya çalışıyor. Bekleyen konulardan bir tanesi de Yeroşibu’daki meseleydi. Çevre Dairesi tüm itirazlarını geri çekti ve konu da kapandı. Sırada Platres ve Akamas var. Her iki durumda da itirazları olan ilgili Daireler – Yaban Hayat ve Fauna Dairesi, Su Geliştirme Dairesi – eşeklerin uçabildiğine ikna olmuşlar (ve bizi de ikna etmeye çalışıyor). 17 Haziran’da sorduğumuz soruyu tekrardan soruyoruz: “Kamuda neler oluyor? Kamuya hizmet için çalışanlar şantaja mı maruz kalıyorlar, yoruldular mı, yoksa tüm muhakeme ve bilgi birikimlerini yitirdiler mi?”
Diğer bir soru: Nasıl oluyor da mezarını şimdiden inşa etmiş ve ilahi olanla birleşmeyi bekleyen kişi, aynı zamanda, üzerinde yetki sahibi olduğu en ufak toprak parçasına bile bir şey inşa etmek istiyor?
Kaynak: BULDOZER’E GEREK KALMADI
