ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)
Öngörü, özellikle de siyasi öngörü, içeriği olmayan soyut bir kavram değil, özellikle etnik—ve etnik olmayan—çatışmalar söz konusu olduğunda siyasi praksisin doğasında var olan bir özelliktir. Koşullar ve aktörler değişir, ancak çözülmemiş meseleler hala oradadır. Elbette Kıbrıs sorunu da bu bağlamda ele alınmaktadır ve Kıbrıs Rum liderliğinin son on yıldaki en büyük sorunlarından biri—kişisel hırs ve çıkarların yanı sıra—tam da bu öngörünün, ya da en azından trenin her kalkışında bir öncekinden farklı bir varış noktasına gittiğine dair basit bir mantıksal düşüncenin yokluğu olmuştur.
Kıbrıs sorununun ana aktörleri söz konusu olduğunda, hiçbir şey aynı değildir. Akıncı geçmişin bir parçası olageldi ve ne yazık ki mevcut Kıbrıslı Türk lider de yerleşik iki-devletli çözüm çizgisini takip ediyor. Erdoğan yerinde duruyor, Kyriakos Mitsotakis Alexis Tsipras’ın yerini aldı, Nikos Hristodulidis ise bayrağı Nikos Anastasiades’ten devraldı ve esasen aynı siyasi yaklaşımı izliyor.
Her süreci etkileyen sadece kişilerin değil, aynı zamanda koşulların değişmesidir. Mülteci krizi 2016’dan bu yana gerçekleri kökten değiştirdi, hükümetleri düşürdü ve aşırı sağı tehlikeli bir seviyeye yükseltti, ancak biz ve Kıbrıs sorunu söz konusu olduğunda, Ankara’nın Avrupa Birliği ile ilişkisini değiştirdi çünkü Tayyip Erdoğan artık konuyu tam olarak istediği gibi ele alıp yönetebiliyor. Anlaşılacağı üzere, baskı taraf değiştirdi, AB mülteci akını için Türkiye’ye milyarlarca dolarlık fayda sağlıyor (AB aşırı sağın baskısı altında) ve bu nedenle Avrupa’nın Kıbrıs sorununun çözümü için Ankara’ya siyasi baskı yaptığı argümanı geçerli değil.
İşte bu noktada öngörü meselesi devreye giriyor, zira jeopolitik sahnedeki hızlı değişimler güç dengelerini kökten değiştiriyor ve kim ayak uyduramazsa… geride kalıyor. Elbette, Kıbrıs Rum liderliğinin on yıldan uzun bir süredir, hayalet gibi peşimizi bırakmayacak malum nedenlerden dolayı bu konuda yavaş ilerlediğini unutmamalıyız. Uluslararası sahnedeki değişimler geri döndürülemez ve aktörler bunu anlamalıdır. Özellikle de Kıbrıs Rum tarafı.
Kaynak: KIBRIS SORUNU: AKTÖRLER DEĞİŞTİ, KOŞULLAR DA DEĞİŞTİ